Masama birkac kadin gelip oturdu, mezelerden otlanarak gevezelige basladilar. Memeli mestanli kadinlara degil el atacak, bakacak halim bile yoktu. Kalkip lavaboya gidince aynadan gördüm; berbat haldeydim. Sallanarak gelip tekrar oturdum, ben bu gece ölecektim. Ikinci otuz besligi actirdim, ben ömrümde hic bu kadar sarhos olmadim. Ilk kez etraftakiler gözüme cift görünürken, berdus halim hosuma gitmeye basladi. Neselendim ve kalkip utanmadan mastika oynadim. Oynarken agladim aslinda, parmaklarimi siklatamadim. Saz ekibi ara verince masama cöktüm. Kadehi kadinlardan biri doldurdu, doldururken bir seyler sordu, anlamadim. Garsona parlak Ahmet sigarasi aldirip arkama yaslandim. Sazlar sahneye cikan Dilnazla tekrar calmaya basladilar. Kirmizi pullarla süslü elbisesi gözümü aldi, sesi fena sayilmazdi. Babamin bu kadinda ne buldugunu o an anladim; kadin yürüyen bir pavyondan farksizdi. Yagli teninde tütün tadi, gözlerinde viski sarisi, dislerinde humus bulamaci vardi. Bittigini sandigim kadehimi biri tekrar doldurup buz atarken, Dilnaz beni gördü. Birkac saniye bakisinca taniyip gülümserken, dudaklarinda susuz anason vardi. Konsomatris, Ankaranin arka sokaklarina, otellerine, esnaf lokantalarina, ac güvercin kokularina, rakinin anasonuna, kadinin güzeline, erkegin serkesine bir bakis. Sair ogulun babasina sevgisi ve tiksintisi. Anneye sevda, kardese merhamet. Insanin karanligina, askin aydinligina bir haykiris. Kelimelere baglilik, siire övgü. Hayata sövgü. Murat Serdar Arslantürk siradisi bir yazar. Bir Ankara Yer alti Edebiyati
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.