Benim icin Kütahyali Ahmed Vasf Dvanini bulmak ayri, üzerinde calismak ayri, okumak ve neticesinde nesretme imkanina kavusmak ayri bir zevkti. Bu Dvan vesilesiyle epeydir yazmak istedigim Türk aruzu meselesini ele alma imkani buldum. Yine Klasik dönemden cok cok farkli bir karakterde gelisen son dönem Dvan siirimizin türlü özelliklerine de Vasfnin edeb kisiligini incelerken bilvesile deginmis oldum. Sairler sadece kendilerini anlatmazlar; klasik edebiyatimiz gibi kurallari ve ölcüleri ve hatta konulari belirli bir edebiyatin mensuplari bile ister istemez caglarina ayna tutar, yasadigi toplumun kabul ve retlerini, inanis, görgü ve algi alemini, beklentilerini, insana ve dünyaya bakisini bize yansitirlar. Bu anlamda sairler, bir zaman sonra kendilerine ve varislerine ait olmaktan cikar, hepimizin olurlar. XIX. yüzyil Klasik Türk siirinin tipik ama tipik oldugu kadar da orijinal bir temsilcisi olan Vasf de önce eserinde cokca andigi Kütahyanin ve Kütahyalilarin, genis manada da Türkcemizin sanatkaridir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.