Kulelinin acilis müjdesini bekleyenler arasinda Fatihin, Süleymaniyenin, Kocamustafapasanin, Eyüpün tozlu sokaklarinin cocuklari da vardi.. Dar gelirlilerin ve onlara karismis yoksullarin oturdugu semtlerdi buralar. Varini yogunu savaslarda tüketen bir ulusun bir baska cocuklariydilar onlar... Ekmegin, etin, sekerin, yagin belge ile dagitildigi yillarda büyüyorlardi... Kuleli aciliyor haberi gelince nasil sevinmesinler ki... Bir kuru cay demlenemeyen kusluklar, bir sicak corba icilemeyen aksamlar geciyordu... O carpik sokaklarin, yana yatik tahta evlerinde, azili tahtakurularina kan vere vere solup gidiyorlardi. Babalar, amcalar, agabeyler on yildir süren savaslara gidip, dönememis oldugundan analar dul ve kimsesizdi... Nereden bulup da yedirip, giydireceklerdi cocuklarini... Kimisi sokak cöpcüsü, kimisi reji iscisiydi... Cocuklarin karinlari tahta gibiydi iste. Tüm umutlari su Kulelinin acilmasindaydi. Ve iste, kimine müjde, kimine oglanciklari oraya yazilamadigindan yas haberi ulasmisti. Onlar aglasirken, bunlar dügün bayram yapiyorlardi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.