23,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
12 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Türkcede ilk kez yayimlanan Amerikali cok satan yazar Chris Bohjalianin Kumdan Kale Kizlari romani, bizleri Bedrosyan ailesinin Anadoludan Halepe, oradan da Amerikaya uzanan sürükleyici hikayesine davet ediyor. Genc yazar Laura Bedrosyan, New Yorkun bir banliyösünde ve Miamide gecen cocuklugunu, evdeki Sark halilarini, etrafta kullanilmadan yatan nargile marpuclarini ve cözemedigi bir dilde yazilmis kitaplari animsarken, dedesi Armenin ölümünün ardindan anlatilmaya baslayan hikayelerle kendini, uzun süredir hakkinda yazmayi deneyip basarisiz oldugu bir olaya dönerken bulur. Aile icindeki…mehr

Produktbeschreibung
Türkcede ilk kez yayimlanan Amerikali cok satan yazar Chris Bohjalianin Kumdan Kale Kizlari romani, bizleri Bedrosyan ailesinin Anadoludan Halepe, oradan da Amerikaya uzanan sürükleyici hikayesine davet ediyor. Genc yazar Laura Bedrosyan, New Yorkun bir banliyösünde ve Miamide gecen cocuklugunu, evdeki Sark halilarini, etrafta kullanilmadan yatan nargile marpuclarini ve cözemedigi bir dilde yazilmis kitaplari animsarken, dedesi Armenin ölümünün ardindan anlatilmaya baslayan hikayelerle kendini, uzun süredir hakkinda yazmayi deneyip basarisiz oldugu bir olaya dönerken bulur. Aile icindeki sessizlikler, sirlar ve beklemedigi zamanlarda üzerlerine cöken o aciklanamayan hüzün, her Ermeni hikayesi gibi Laurayi da 1915e, Halepe götürür. Dik basli genc misyoner Elizabethin, tehcir sirasinda esi ve kizindan ayri düsmüs Armenin, sessiz ve kücük yetim Hatunun, onu korumaya kararli Nivartin ve soykirimin gerceklerini büyük bir cesaretle fotograflamaya kararli Alman mühendisler Helmut ve Ericin Halepte kesisen hayatlarina cekilirken, yikimin, yeniden insanin, cesaretin, iyiligin ve adalet arayisinin en kiymetli örnekleriyle karsilasir. Laura, soykirimin mirasiyla, dede ve ninesinin hikayesinin kendi Amerikali Ermeni kimligi üzerindeki izleriyle hem bir insan hem de bir yazar olarak hesaplasir. Chris Bohjalian, farkli kusaklarin anlatilarini birbirine örerek tarihsel travmalarin hicbir zaman kaybolmadigini, gecmisimizin bugünümüzde yasamaya devam ettigini gözler önüne seriyor.