Adnan Islamogullari, Kuyuda, 12 Eylüle giden yolun kisisel bir anlatisini, nahif bir ask hikayesinin gölgesinde, kuyularin icinden kendi icine seslenen genc bir ülkücünün, Yusuf Sancaktarin üzerinden anlatiyor. Canakkaleden Yemene, Sakaryadan Balkanlara kadar Hey on besli on besli türküsüne sehit güftesi olarak düsen 1315 dogumlularin üzerinde yükseldi bu devlet ... Kabre sigmayan Ercüment Yahniciler, on dördünde Adem Pekmezciler, Mustafa Dasdangiller, henüz on besinde biyigi yeni terlemis Balikesirli Kemal Ürerler, sagir ve dilsiz Ahmet Sarpkayalar, Kenanlar, Bekirler, Hüseyinler. Bir iftardan sonra katledilen Ruhi Kilickiranlar, cigerlerine hava basilarak sehit edilen Dursun Önkuzular. Babalarinin gözleri önünde katledilen Serdar, Levent ve Ugur Erkenezler... Onlarin üzerinde yükseldi bu devlet. Recep Hasatlilar, Gün Sazaklar, cuma namazi cikisinda bicaklanarak katledilen Alper Tunga Uytunlar... Vuruldugundan bir gün sonra topraga düsen, evinin tek oglu Bekir Cifterler, ailesinin tek cocugu Bleda Aybars Tekinler, Hikmet Saglamlar, Dursun Inceler, Refik Aslanlar ve Ahmet Celikler ... Iste bunlarin ve daha nicelerinin üzerinde yükseldi devlet ve biz buna fenafiddevle diyoruz Yusuf Sancaktar... Fenafiddevle bir karakterdir, bir seciyedir, bir ahlaktir, leke kabul etmez ve gökten inmez bir bayraktir, bagimsizliktir... Hic tasa etme Yusuf, bizim millet zaten kahramanin yasayanini degil, ölenini yüreginde yasatir ve hak ettigi degeri ölünce verir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.