16,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Seytanin en büyük zaferi herhalde var olmadigina dair modern dünyayi ikna etmis olmasidir. Oysaki seytaniligin elle tutulur, gözle görülür somut kanitlarini savaslarda, iskencelerde gözlemleyebiliyoruz. Cagimizda yasanan dehsetler, kötülügün insan dogasinda özsel olarak bulunduguna inanmamiza neden oluyor. Seytan kavrami, kötülük kavramina güclü bir sekilde kök salmistir ve kötülük, oldukca etkileyici bir konudur. Jeffrey Burton Russell, kötülügün kisilestirilmesi olarak Seytani, merak uyandiran Kötülügün Tarihi serisinde ele almaya devam ediyor. Serinin ücüncü kitabi olan Lucifer, Seytan…mehr

Produktbeschreibung
Seytanin en büyük zaferi herhalde var olmadigina dair modern dünyayi ikna etmis olmasidir. Oysaki seytaniligin elle tutulur, gözle görülür somut kanitlarini savaslarda, iskencelerde gözlemleyebiliyoruz. Cagimizda yasanan dehsetler, kötülügün insan dogasinda özsel olarak bulunduguna inanmamiza neden oluyor. Seytan kavrami, kötülük kavramina güclü bir sekilde kök salmistir ve kötülük, oldukca etkileyici bir konudur. Jeffrey Burton Russell, kötülügün kisilestirilmesi olarak Seytani, merak uyandiran Kötülügün Tarihi serisinde ele almaya devam ediyor. Serinin ücüncü kitabi olan Lucifer, Seytan kavraminin besinci ila on besinci yüzyillardaki evrimini gözler önüne sererken din, sanat, edebiyat, tiyatro gibi alanlarin yani sira skolastik felsefe, mistik teoloji, vaiz edebiyati, hagiografi yardimiyla Ortacag diabolojisine isik tutuyor. Luciferde, Ortacagdaki Seytan kavraminin yüzyillar icinde nasil degistigini ve meydana gelen kati inanclarin 1500lerde ve 1600larda cadi avi histerisini nasil körükledigini de ögreniyoruz. Russell, kavramin özellikle Batidaki gelisimini incelese de Dogu Ortodokslugu ve Islam düsüncelerine dair detayli bilgilere de yer veriyor; ayrica konunun hem uzmanlarina hem de meraklilarina muazzam bir tarihsel kaynak sunuyor.