9,49 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Aziz Gülmüs Diyarbakirin Mardin kapisinda sekiz cocuklu ailesinin altinci cocugu olarak dogdu. Ilkokul, orta ve Ticaret Lisesi egitiminden sonra Anadolu Üniversitesi Isletme Bölümü, ardindan Dicle Üniversitesi Egitim Fakültesinde Pedagoji okudu. 1980 Askeri darbesinde 27 ay cezaevinde yatti. Cesitli kamu, kurum ve kuruluslarinda egitimci olarak görev yapti. Öyküleri cesitli dergi ve gazetelerde yayinlandi. Evli ve alti cocuk babasi olan Aziz GÜLMÜS, yazilarinda agirlikli olarak kendi yasamindan kesitler sunmakta ve tanik oldugu olaylara kendi bakis acisiyla yorum getirmektedir. Kücedeki Sesler…mehr

Produktbeschreibung
Aziz Gülmüs Diyarbakirin Mardin kapisinda sekiz cocuklu ailesinin altinci cocugu olarak dogdu. Ilkokul, orta ve Ticaret Lisesi egitiminden sonra Anadolu Üniversitesi Isletme Bölümü, ardindan Dicle Üniversitesi Egitim Fakültesinde Pedagoji okudu. 1980 Askeri darbesinde 27 ay cezaevinde yatti. Cesitli kamu, kurum ve kuruluslarinda egitimci olarak görev yapti. Öyküleri cesitli dergi ve gazetelerde yayinlandi. Evli ve alti cocuk babasi olan Aziz GÜLMÜS, yazilarinda agirlikli olarak kendi yasamindan kesitler sunmakta ve tanik oldugu olaylara kendi bakis acisiyla yorum getirmektedir. Kücedeki Sesler ilk kitabi, 12 Eylül Diyarbakir Cezaevi Anilari cehennem kahkalari, Yasanmis Qirik Hikayeleri Allahwekil Diyarekir yayinlanmis diger kitaplaridir. Insan dogdugu yere benzer... diyor Edip Cansever bir söyleside... Havasina, suyuna, tasina, topragina... bir baska söyleside Kentleri ile özdeslesen yazarlar vardir diyordu. James Joycenin Dublinle, Necip Mahfuzun Kahire ile oldugu gibi... Aziz Gülmüsü de rahatlikla Diyarbakirla özdeslestirebiliyoruz, onu Diyarbakiri yazan diger yazarlardan ayiran en önemli özelligi ise, tepedekileri degil, Gülmüs, diptekileri hatta en diptekileri konu eder. Yazilarinda göze carpan tarz ise komik, trajik, dramatik ve didaktik... Yazar bu kitabinda da; Seyh adiyla ortaya cikan, dini kazanc kapisi haline getirerek istismar eden, bu yolla cahil ve yoksul halki dolandiran madrabazlari alaya alarak yerden yere vuruyor. Bizzat yasanmis bu öyküleri derleyerek gecmiste yapilan dolandirma yöntemlerinin bugün farkli versiyonlarla karsimiza cikarmaya calistiklarini unutmadan dinin bireylerin kazanc kapisi degil, bir inanis ve davranis bütünselligi icinde ele alinmasi gercegini önümüze koymaktadir.