Büyük adam, eseriyle hayatini birlestiren adamdir. Biz onda su vasiflari ariyoruz: Önce ömründe ayni kanaatin, ayni imanin sahibi olan adamdir. Devirlere, zaruretlere, cemiyetlere göre degismez, muhitine uymaz; muhiti kendine uydurur, uydurmazsa çarpisir. Cemiyetten daha kuvvetlidir; cemiyeti sürükleyicidir. Bu karaktere sahip insanlarin, yani deger yaraticisi olanlarin bir kismi zekasiyla, bir kismi kalbi ve hisleriyle, bir kismi da iradesiyle baska insanlara ve cemiyete üstündür, yaraticidir, sahiptir veya velidir. Bu üstün insanlar arasinda ise bazilari her bakimdan, hem zeka, hem duygu, hem de irade kuvveleriyle cemiyetin insanlarina üstün durumdadirlar. Böylelerine muvazeneli karakter sahipleri denir. Filhakika zeka, duygu ve irade fonksiyonlarindan yalniz bir kisminda üstünlüge sahip olanlarda, alelade olan ruh sahasina dogru açilmis bir yara halinde anormallikler, ruh ve karakter sarsintilari göze çarpmaktadir. Ancak muvazeneli karakter sahipleri, bu sarsintilardan korunmus saglam ruhlu insanlardir. Bu üç türlü fonksiyonlarin da ayni seviyede yüksek ve keskin olusu, insanoglunu hilkatin harikulade bir eseri yapabiliyor. Iste Akif yaradilisin bu lutfuna ugramisti. Ancak onu, iradesinin atesli tazyikiyle diger sahalarda muvazenesizlikten koruyan pek mühim bir sebebin var oldugu da unutulmamalidir: Bu sebep, demirden bir iradeyi ahenkdar bir ray üzerinde yürüten Islam terbiyesi ve Allah'a imaniydi. Büyük adamlarin baska bir vasfi da münzevi oluslaridir. Onlar kalabaligin içinde yalniz yasarlar. Üçüncü bir vasif olarak, büyük adamlarin devlet ve ikbal mevkilerinden uzak durduklarini görüyoruz.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.