Insan-doga iliskisi insanoglunun dünya sahnesine çiktigi andan itibaren baslamistir. Peki, ama insan doganin içinde mi yoksa merkezinde midir? Bu soru aslinda insanlarin dogaya karsi tavir ve tutumlarini gösteren önemli bir ölçüt olarak degerlendirilebilir. Kitle turizminden alternatif turizme geçisle birlikte korunan alanlar ve özellikle milli parklar birer cazibe noktasi haline gelmistir. Gerçeklestirilen rekreasyonel ve turistik etkinlikler sonucu bu alanlar üzerindeki baski ve tahribat daha da artmistir. Günümüzde meydana gelen çevresel sorunlarin kaynagi biz insanoglu ise çözümü bulmasi gereken de yine insanoglunun kendisidir. Dolayisiyla bu alanlarda kaynak degerlerinin sürdürülebilirligini saglamak için koruma - kullanma dengesini gözeten etkin, bütüncül, uygulanabilir ve katilimci yaklasimi gözeten yönetim planlarina ihtiyaç duyulmaktadir. Bu kitapta doga koruma, korunan alan ve milli parklarin dünya ve Türkiye'deki gelisimi, yönetimi, planlanmasi ve katilimci yaklasimin yönetim planlarindaki yeri, ziyaretçi yönetimin amaci, önemi, kapsami, kullanilan modeller ve Türkiye özelinde gelistirilen "Milli Parklarda Ziyaretçi Etki Yönetimi (MP-ZEY)" modelinden bahsedilmektedir.