Tayin emrim üc ay sonra cikti. Emri aldigim günün sabahinda Hasani astilar. Infaz gecesi uyumamistik. Babam, Nuri Amca, annem ve ben, salondaki masanin cevresinde oturuyorduk. Pencerenin önündeki ciplak akasyaya konmus suskun, korunmasiz kis serceleri gibi... Radyoyu acmistik; bir haber bekliyorduk... Annem sik sik mutfaga gidip agliyordu. Nuri Amca, kimildamaksizin önüne bakiyordu. Elleri dizlerinin üstündeydi. Omuzlari cökmüstü... Konusmuyorduk. Birbirimizin yüzüne bakamiyorduk. Insan, sonuna kadar umutlu olabiliyor. Umut bir care degil ama galiba careden daha büyük bir sey. 1960li yillarda bir Ege kasabasinda baslayan yasak bir askla 12 Eylülün hemen öncesinde gelisip darbenin ardindan pek cok kisiyle paylasilan bir kaderle son bulan kirik bir ask iki katmanli bu romanin ic ice gecen iki farkli hikayesi. Mücadeleleriyle, inanclariyla, hakliliklari ve yenilgileriyle bütün bir kusak ve darbelerden, idamlardan gecen, yarim kalan hikayelerle 2000li yillara uzanan yakin tarihimiz. Siyasi bir ortamin icinde filiz veren asklar, yeseren duygular, yarim kalan umutlar. Hüsnü Arkan, 60li yillardan baslayarak, özellikle 12 Eylül döneminin acitan sayfalarina bir ailenin kadinlarinin gözünden bakiyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.