Kitap, Islamci politik düsüncenin evrimi ve modernlesme ile ilgilidir. Birinci bölümde, Islam politik metafiziginin kurulmasi ve gelismesi ele alinir. Bu politik metafizik, Osmanlida kismen yenilenerek devam eder. Modernlesme ile birlikte bu metafizik, Namik Kemal, Tunuslu Hayrettin Pasa ve Suavi gibi aydinlar tarafindan yeni bir dil icinde yeniden yorumlanir. Bu tarihte, adalet, terakki, mesveret ve mesrutiyet kavramlari, Osmanli siyasal kültürünü yeniden bicimlendirir. Sonraki yüzyil, Islamci siyasal düsünce acisindan kopmanin, süreksizligin etkili oldugu bir dönemdir. Osmanli Devletinin yikilmasi, II. Dünya Savasinin olusturdugu yeni kosullar icinde, Islamci siyasal söylem, ana kaynaklara yönelerek güya yeni bir siyasal dil olusturmaya calisir. Bu yeni düsüncenin temel özelligi, tarihi, mekani ve zamani platonik bir evren icinde kurmasidir. Böylece, ideal olan bir Islami yönetimin zihinsel olarak yeniden insa edilebilecegine inanilir. Bu yeni düsünce, geleneksel politik metafizigin yerini alir. Ikinci bölümünde, modern dünyanin kurulusu ve felsefesi hakkinda, elestirel bir tutum alan Abdurrahman Arslanin düsüncelerini tartisir. Arslanin modernizm elestirisi, Islamci gelenek icinde en tutarli, kapsamli elestirilerden biridir. Cagimizin Said Halim Pasasidir. Arslanin bundan ceyrek asir önce ifade ettigi kaygilarin bugün tezahür etmesi, Arslanin görüslerinin niteligini göstermektedir. Bu nitelik, modernizm elestirisinin spekülatif bir üslup yerine yasamda vücut bulan bir dile dayanmasina baglidir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.