Proust cocuklugun büyülü saatini uyanmaya cagirir; Green ise en erken dehsetlerimize bir düzen getirir. Cocuklugun ici bosaltilmis konutunda ebeveynlerimizin varliklarinin biraktigi izleri süpürüp toplar ve aciyla dehseti yigarak olusturdugu yiginin icinden, o kisilerin cesetleri birdenbire, dagladiklari sofunun vücudunu delercesine firlayip cikarlar Andre Gidein karanlik dehasini övdügü, Hermann Hessenin Hiristiyan Kafka olarak tanimladigi Julien Green, Academie Francaisee kabul edilen ilk yabanci yazardir. Greenin Virginia Üniversitesindeki genclik yillarindan ilham alarak yazdigi Moirada, gencligin dogal olarak romantik arzulari, dinin ya da cagin ketlemesiyle karakterlerin yasamlarini cehenneme cevirir; artik onlar icin yeryüzünde mutluluk yoktur. Arzu ve inanc, masumiyet ve karanlik arasindaki savasa, dinsel siddetin kaynagina ve sonuclarina dair bir mesel, arzular ketlendiginde olabileceklere dair gercek bir önsezi olan Moirada Green, her türlü dünyevi duyguyu din adina dislayan, kendini bir fanusa hapseden Josephin dünyasinin karmasasini aktarirken, sarkacin bir uctan digerine nasil birdenbire hizla savrulabilecegini gösterir. Madenci lambasini aliskin oldugumuzdan cok daha karanlik gölgeler arasinda gezdiren bir yeralti Balzaci.