Sad bin Ebu Vakkas, Yüce Allah tarafindan henüz dünyadayken cennetle müjdelenen on kisiden biriydi. O anlatiyor Uhud Harbi sirasinda Allah Resulü ile beraberdik. Peygamberimiz, o gün yayi kirilana kadar ok atti. Daha sonra oklarini bana vererek Haydi at dedi. Verdigi oklarin arka kisminda, onlarin ucuran tüyler bulunmuyordu. Buna ragmen atmami istiyordu. Attigim bütün oklar, sanki kanatliymis gibi uctuktan sonra, müsriklerin vücuduna yerlesiyordu. Tam o sirada, Katade bin Numanin gözüne bir ok saplandi. Gözü cikip yuvasindan asagi akti. Efendimiz hemen onun yanina kostu ve Katadenin yuvasindan cikan gözünü, mübarek elleri ile yerine koydu. Katadenin gözü bir anda sifa buldu, hatta öbür gözünden güzel görmeye basladi. ... Bulutlar ve melekler, ta kücük yaslardan beri onu gölgelemisti. Örümcek ve güvercinler, saklandigi magaranin agzinda yuva yaparak müsrikleri yaniltti. En vahs hayvanlar bile ona itaat etti, bir insan gibi konusup derdini ona döktü. Cölde susuz kalan Islam ordusu, mübarek parmaklarindan akan suyu icerek hayata tutundu. Ay onun isaretiyle ikiye ayrilirken, taslar onun avucunda Rabbimizi zikretti. En agir hastalar bile yine onun eliyle sifa buldu. Cünkü o En son ve En büyük Peygamberdi. Bizleri de canindan fazla seviyordu.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.