Bu kitap yalnizca mücevherlerin degil, insanoglunun tutkularinin ve estetik duygularinin öyküsüdür. Yazar okuyucuyu kehribar, zümrüt, yakut, inci, opal, perido, safir ve elmas araciligiyla keyifli bir yolculuga cikariyor ve mücevherlerin tarihini etkileyici bir anlatimla sunuyor. Bir mücevher taktigimizda, gercekte ne tasiyoruz Victoria Finlay doganin bu mucizelerinin gercek öykülerini dünyayi dolasarak anlatmaktadir. Onun bu arastirmasi onu Avustralyanin yeralti kasabalarinin opal alanlarina, askeri bir cuntanin bakislari altinda Birmanyadaki yakut piyasasina, dünyanin en büyük gizli ve degerli taslarini muhafaza eden Amerikan Yerlilerine götürür. Bu yolculuk boyunca, Victoria sunu sorar sentetik olarak her seyi üretebildigimiz bir cagda, mücevherler neden hala bu kadar degerli Insanlik tarihinin güzel bir hazinesi . . . arastirmanin genisligi büyüleyici. - The Glasgow Herald Victoria Finlay bize samimi, sürükleyici ve romantik bir rehber sunuyor. - Independent on Sunday Cinde bir zamanlar kiyafetinin her yerine mücevherler takarak övünen bir yüksek memur vardi. Bir gün yasli bir adam onu sokakta durdurdu ve mücevherleri icin tesekkür etti. Yüksek memur sasirdi ve Ne demek istiyorsun arkadas diye sordu. Ben sana hic mücevher vermedim ki. Yasli adam, Hayir ama onlara bakmama izin verdin, dedi. Sen kendin de sadece bakabilirsin onlara zaten. Aslinda ikimiz arasinda bir fark yok ve sen ayrica onlari korumak zorundasin.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.