23,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Osmanlinin son döneminden günümüze Türk musikisi tartismalarinin zengin bir materyale dayanan genis bir panoramasi ve yorumu. Tarihyaziminda uzun yüzyil kavramina asinayiz, ancak bu uzun yüzyilin daha da uzun olabilecegini, bitmek bilmeyebilecegini bugünkü tartismalarimizdan hareketle daha iyi anliyoruz. Günes Ayas, Müzigi Bogan Gürültü adli calismasiyla, Osmanli toplumunda genis bir sosyal zemine yayilan ve cogu zaman birlestirici bir vazife gören, hatta farkli dinlere mensup insanlarin birlikte icra ettigi musikinin, özellikle Cumhuriyetle birlikte ideolojik bir söylemin parcasi haline…mehr

Produktbeschreibung
Osmanlinin son döneminden günümüze Türk musikisi tartismalarinin zengin bir materyale dayanan genis bir panoramasi ve yorumu. Tarihyaziminda uzun yüzyil kavramina asinayiz, ancak bu uzun yüzyilin daha da uzun olabilecegini, bitmek bilmeyebilecegini bugünkü tartismalarimizdan hareketle daha iyi anliyoruz. Günes Ayas, Müzigi Bogan Gürültü adli calismasiyla, Osmanli toplumunda genis bir sosyal zemine yayilan ve cogu zaman birlestirici bir vazife gören, hatta farkli dinlere mensup insanlarin birlikte icra ettigi musikinin, özellikle Cumhuriyetle birlikte ideolojik bir söylemin parcasi haline geldigini, yeniden tanimlama girisimleri arasinda Dogu-Bati-Türklük ücgeninde kimligini yitirdigini, sularin nispeten durulmasinin ümit edildigi yillarda ise Zeki Müren gibi ikonik bir ismin kariyerinin de gösterdigi gibi yüksek kültür-popüler kültür tartismalarinin ortasinda kaldigini ayrintilariyla gözler önüne seriyor. Sehrin kültür hayatinin ayrilmaz bir parcasi olan Osmanli müzigi, Osmanli sehir toplumunu yatay ve dikey olarak birlestiren bir üst kültür diliyken, nasil oldu da önce bir problem haline geldi, sonra da adim adim merkezdeki yerini kaybetti Osmanli-Türk müzigi... cogu zaman müzigin kendisiyle hic ilgisi olmayan siyasal gündemlere hizmet eden bir ideolojik tartisma konusu haline geldi. Öyle dönemler oldu ki, bu müzik, icracilari ve dinleyicileriyle degil, savunuculari ve düsmanlariyla anilir oldu... Ideolojinin kiskacinda müzigin sesi duyulmaz oldu.