Bu haber evliyalari bile gavur eder, diye düsündüm. Sayin gözlüklü Agir Ceza Reisi, vicdaninin sizlamis olmasi bile bir ilerleme sayilabilir. Hep birkac kurus ekmek parasi yüzünden degil midir ki vicdaninin sesine kulaklarini tikamak zorunda kaldin. Yukaridan gelen emir, benim Tren siiri icin küplere binen Ismet Pasayla Sükrü Kayadan gelebilir. Sen de isinden olmamak ugruna adaletin kicina bir saplak indirip onu kapidan kovdun. Dört yilin cehennem gibi firininda dört genci kebap etmeyi göze alabildin. Peki, peki, yargiclik bunun neresinde Bunu dogrudan dogruya onlar da yapabilirdi, neden seni bir zavalli masa gibi kullanarak adaleti böyle kötü bir bicimde kirlettiler Matbaaci Tatar Kadriden bu haberi aldiktan sonra bütün namuslu duygularim tedirgin oldu. Bir adalet sitmasina tutuldum ki sormayin gitsin. Icimin binlerce yakinisini dinledim. Bence adaletsiz ne Tanri olur, ne de evren. Adalet sitmasi, deprem gibi sarsar insani. Adalet sitmasi, kani ates gibi yakar. Ask atesi bile bence böyle zorlu olmaz. Insan, kavrulur, kül olur adalet sitmasiyla. Altin adalet terazisi, evrenin bir ucundan bir ucuna kurulur. Bir an düslerimin gözleri kamasir. Evrenin altin adalet terazisi, altin ölcü agirliklari yerine insan zekasi, insan yüregi, insan vicdani, en sonra insan düsüncesi tasir. Bu gece, kendimi yuvasindan atilmis bir leylek yavrusuna benzettim. Carpinip cirpindim düsüncelerimle dövüserek delice. Bir kez daha anladim ki adaletsiz bir Tanri da, adaletsiz bir insan da evrende uzun boylu dikis tutturamaz. Sabahattin Ali, Hamdi eliyle bana anti-fasist Alman sairlerinden derlenmis aci, acikli siirlerle dolu Almanca bir siir kitabi gönderdi. En bastaki siirin adi su Kacarken Vurulmustur. Anladim, Nazi Almanyasinda aydinlari, yazarlari, sairleri öldürmenin bahanesi bu Kacarken vurulmustur. Kacarken vurulmakta hepsi sinir tasinda Sinirtaslari, mezartasi hepsinin basinda. Bu buz gibi gecede okudugum kitabin verdigi güzel imgeler bile caya karsi duydugum özlemi gideremedi. Yasamim boyunca ne kadin cekti icim, ne ekmek bu kerte Cay kasiklarinin bardaklarda cikardigi sikirtilar, senfonileserek kulaklarima carparken Ali Saipin yüksek sesle konusmalari da bu senfoninin biricik sololari gibi istiliyor Doga, ilkyazin en güzel günlerini yasarken, bizim de basimizin üstünde düsüncelerimizin genclik türküleri esiyordu. Vakitsiz genclik türküleri söyledik diye mayisin bu cimen, müzik, cicek desenli halisi üzerinden kaldirilip dört arkadas, dört yil iceri atildik. Mahpushane, bize seki seki derinlere dogru inen karanlik cehennem bahceleri hazirlamis. Can, kapkara, agili cicekler acan bu bahcelerde her an celik uclu cakirdikenleriyle dalanir durur. Burada insan, bir zavalli bugday tanesi gibidir. Her gün kaygi degirmeninin taslari arasinda yeniden ufalanir durur. Iyi ki biz, yüregimizi düsüncemizin buyruguna vermisiz. Belki bu yüzden sarsintimiz daha az olacak. Yasamak sevincimiz daha az aglayip saclarini daha az yolacak.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.