Hepsi kördü, hepsi sucluydu zorbalari alkislayan onlardi, kötüleri el üstünde tutan, göklere cikaran onlardi; iyileri, zayiflari, iyiligi, zayifligi sinekler gibi ezen onlardi. Bu dünyayi onlar bu hale getirmislerdi. Belki de hepsi Emeldi. Hic degilse Emeldendi hepsi de, hepsi de Emelin cirkin bir gölgesiydi. Her sey bir tutku nesnesi olabilir. Yemek yapmak bile. Ne olursa olsun. Mutfak Cikmazinin kahramani Divitoglunun yasamini bu tutku altüst eder. Gittikce zorlasan yoksul ögrenci yasaminin yükünü hafifletmek icin girisir bu ise. Ancak, bir kez basladiktan sonra, birbirinden güzel, birbirinden özgün yemekler yapma tutkusu, ögrenimini de, sevgilisini de, ailesini de, adina yarasir bir yargic olma hayalini de unutturuverir, yasamini benzerine az rastlanir bir tragedyaya dönüstürür. Hepsi bu mu Hayir. Bu kisa romani okurken, bir yandan da korkunc bir yokluk ve baski döneminin yansimalarina, bir yandan da genc bir yazarin arayislarina tanik oluruz. Tahsin Yücelin yillar sonra Vatandasta, Peygamberin Son Bes Gününde, Yalanda ve Kumru ile Kumruda da sürecek olan arayislarina.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.