Egenin kücük bir kasabasinda ikindi üzeri bir delikanli denize bakan derin falezlerin basina gecer, kendisini asagiya atmaya niyetlidir. Etraftakiler vazgecirmek icin dil döker, tanidiklari yalvarir ama nafile. Hayatin hicbir anlami yok, kendimi asagi atip son verecegim bu sacmaliga der. Sonunda kasabadan delikanlinin hatirini sayacagini düsündükleri Osman Dedeyi cagirirlar. Ümmidir Osman Dede; tek bildigi ciftciliktir; özel bir egitimi yoktur. Gelir gelmez, Istersen hemen atla der delikanliya. Ama önce sende hakki olanlarin hakkini ver Saskinca bakan delikanlidan ayakkabilarindan birini ister. Hatirla bakalim, buraya kadar yürüdügün ayakkabida kimlerin emegi var Yürüdügün yolu kimler senden önce senin icin kazdi Ayaklarinin altinda eskittigin hangi canlinin derisi Bugüne kadar yasarken kac cana mal oldugunu hesaplayabilir misin Bir ara delikanlinin üzerindeki tisörtü cekistirir. Bu tisörtün pamuklarini toplayanlara, pamuklari egirip sana tisört olsun diye dokuyanlara atlamadan önce söyleyecegin bir sey yok mu Bugüne kadar yedigin ekmeklerin bugdayini sicagin alninda ekip bicenlere ve özenle pisirenlere gitmeden önce tesekkür etmeyi düsünmez misin Delikanliyi Osman Dedenin gösterdigi seffaf baglar öylesine sarip tutar ki kendi istegiyle ucurumdan hayata döner. Ben de derim ki, ucurumun basinda degilsin ama hayati konforun yüksek tepelerinde kaciriyorsun. Yasami yasayarak öldürüyorsun. Ben bana yeterim derken, seni kucaklayan sicacik baglari hoyratca söküp ucuruma savuruyorsun. Olur da bu aksam Osman Dede sana ugrarsa, yorma onu, elindeki Naikani göster.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.