Ben niteliksiz adamim, sadece kimse bunun farkinda degil. Bütün iyi, bicimsel duygulara sahibim, nasil davranacagimi elbette biliyorum, ama icsel özdeslesme yok. 1928 Musil-Tereke, Dosya II 4, s. 120 Franz Kafka, James Joyce ve Hermann Broch ile birlikte yirminci yüzyil romaninin büyük ustalari arasinda yer alan Avusturyali yazar Robert Musil 1880-1942, 1921 yilindan baslayarak ölünceye kadar Niteliksiz Adam üzerinde hemen her gün calismis ve romanin ilk kitabi 1930da, ücüncü kitabi ise 1933te yayimlanmistir. Tamamlanmadan kalan dördüncü ve son bölümün yayimlanmasi ise ancak aradan neredeyse yirmi yila yakin bir süre gectikten sonra gerceklesebilmistir. Niteliksiz Adam, gercek anlamda bir cag ve gecis dönemi romanidir. Yazar tarafindan Impkralya diye adlandirilan, gercekte 19. yüzyilin sonunda ve 20. yüzyilin basinda artik cöküs sürecine girmis olan Avusturya-Macaristan Imparatorlugunu simgeleyen bir ülkede Musil, modernizm sürecindeki bir toplumun ve bireyin tüm calkantilarini sergilemeyi amaclar. Bu calkantilar, romanin baskisisi, yani niteliksiz adam olan Ulrichin kimligini araciligiyla sergileniyor. Ulrich, bir ayagiyla eskide, öteki ayagiyla yenide durmaktadir. Bütün sorun, onun bu gecis konumunun dogal sonucu olan celiskilerin üstesinden gelip gelemeyecegi sorusunda odaklanir. Niteliksiz adam Ulrichin kisisel catismalari araciligiyla Avrupanin Birinci Dünya Savasiyla birlikte baslayan tinsel cöküsünü anlatan Musil, geleneksel tarzdan uzaklasarak, romanin olaylari anlatim örgüsüyle de okuru sasirtir. Yasanan bunalimi ele alis ve aktaris tarziyla cagdas edebiyatin basyapitlarindan biri olarak kabul edilen Niteliksiz Adamin birinci cildi Ahmet Cemalin cevirisiyle simdi Türkcede. Tadimlik Bu kücük kazanin meydana geldigi cadde, isik demeti gibi kentin ortasindan fiskiran, dis bölgelerden gecen ve varoslarda biten o uzun ve kavisli trafik yollarindan biriydi. Eger sik cift bu yolu biraz daha izlemis olsaydi, hic kuskusuz hosuna gidecek bir sey görecekti. Bu, on sekizinci ve hatta belki de on yedinci yüzyila ait, kismen bozulmadan kalmis bir bahceydi; ve bahcenin dövme demirden parmakliklarinin yanindan gecildiginde, agaclarin arasindan, özenle bicilmis cimlerin üstünde iki yaninda ensiz uzantilar bulunan bir saray yavrusu, eski zamanlardan kalma bir av köskü ya da ask yuvasi görünüyordu. Tam olarak belirtmek gerekirse, binanin tasiyici kemerleri on yedinci yüzyila aitti, park ve üst kat, on sekizinci yüzyilin saygin havasini tasiyordu, cephe ise on dokuzuncu yüzyilda yenilenmis ve biraz bozulmustu; yani bir bütün olarak yapi, tipki üst üste cekilmis resimler gibi biraz bulanikmis izlenimini uyandiriyordu; ama öyleydi ki, insan görünce mutlaka duruyor ve bir Ah cekmekten kendini alamiyordu. Ve eger bu beyazlik, zariflik ve güzellik pencerelerini acmissa, o zaman insan bir bilgin kisinin evinin kitaplarla kapli duvarlarinin soylu sessizligiyle karsilasiyordu. Bu daire ve bina, Niteliksiz Adama aitti. Niteliksiz Adam bir pencerenin arkasinda durmus, bahcenin havasiyla örülü incecik yesil filtreden kahverengimsi caddeye bakiyor, on dakikadan beri saat tutarak bakis alanini icten ice kaynayan bir kosusmayla dolduran otomobilleri, arabalari, tramvaylari ve uzaktan yüzleri silik gözüken yayalari sayiyordu; bir gelip gecme hareketi icersindeki kitlelerin hizlarini, acilarini, canli güclerini ölcüyordu; bu kitleler dikkati yildirim hiziyla kendilerine cekiyorlar, simsiki tutuyorlar, yeniden birakiyorlardi; ölcüsü olmayan bir zaman parcasi boyunca bu dikkati onlara karsi direnmeye, kendini onlardan koparmaya, birinden bir sonrakine sicramaya, kendini ona dogru atmaya zorluyorlardi; kisacasi, Niteliksiz Adam bir süre kafasinda hesap yaptiktan sonra saati gülerek cebine koydu ve sacmalamis oldugunu saptadi. -- Eger insan dikkatin sicramalarini ölcebilseydi, göz kaslarinin calismasini, ruhun sarkac hareketlerini ve insanin kendini bir caddenin akisi icinde ayakta tutabilmek icin harcamak zorunda oldugu cabanin tümünü hesaplayabilseydi, o zaman büyük bir olasilikla -- Niteliksiz Adam, böyle düsünmüs ve oyun oynarcasina olanaksizi hesaplamaya calismisti -- ortaya, Atlasin dünyayi tasimak icin gereksindigi gücü gölgede birakan bir büyüklük birimi cikardi ve insan günümüzde hicbir sey yapmayan bir insanin bile ne büyük bir calisma gerceklestirdigini ölcebilirdi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.