BAZI SEHIRLERDE KIS HIC BITMEZ. GÜNES ACSA DA, CINAYET FIRTINASI DINMEZ... Her sey, dövülerek öldürülmüs bir fahisenin cesedinin rihtimda bulunmasiyla basliyor. Dedektif Logan McRae icin bu olay, yeni bir kötü günün daha da kötü baslangici demek. Yalnizca birkac ay önce Grampian Polis Teskilatinin altin cocugu olan Loganin kaderi, ugursuzluguyla taninan bir müfettisin ellerinde. Granit Sehire yaz geldi. Günes parliyor, gökyüzü masmavi, morg ise giderek kalabaliklasiyor. Yanmis cesetler, öldürülmüs esrarkesler, uzuvlari kesilmis labradorlar, ölümüne dövülmüs fahiseler. Tüm bunlar yetmezmis gibi, bir polis memuru, aldigi kursun yarasi yüzünden yogun bakimda yasam savasi veriyor ve bu tamamen Loganin hatasi. Grampian Polis Teskilatinin yarisi onunla konusmuyor, Müfettis Napier onu kovdurmak icin elinden geleni yapmaya kararli ve yeni amiri Müfettis Steel, Loganin bütün basarilarinin üzerine yatiyor. Ask hayati zaten cikmazda. Kisacasi korkunc bir yaz Logani bekliyor. Stuart MacBride, elinizden birakamayacaginiz Ölüm Isiginda cüretkar dili, keskin mizah anlayisi, canli karakterleriyle öne cikiyor ve polisiyenin yükselen yildizi olmayi sürdürüyor. MacBride cok iyi bir yazar, kimse onun gibi karanlik ve cesur olamaz. PETER JAMES Stuart Macbride Denizasiri ülkelerde tuvalet temizledi, üniversiteden atildi, kendi grafik sirketini kurdu, reklamcilik yapti, petrol endüstrisinde icin calisti, bir sürü sarap icti ve en iyi mantar corbasi tarifini buldu. Karisi Fionayla birlikte Iskocyada yasiyor ve bir orduya yetecek kadar patates yetistiriyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.