16,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Schellingin erken dönem felsefesi üc temel eseri ile karakterize edilebilir. Bunlardan ilki Genel Olarak Felsefenin Formunun Olanakliligi Üzerine, ikincisi Felsefenin Ilk Ilkesi Olarak Ben ya da Insan Bilgisindeki Kosulsuz Üzerine ve ücüncüsü de Dogmatizm ve Kritisizm Üzerine Felsefi Mektuplardir. Manfred Schröter, yazarinin gelisimi ve yasamindaki özel konumlari nedeniyle, bu üc eserin bireysel bir degerlendirmeyi hak ettigini, cünkü tutarli bir bütün olarak önceki ve sonraki calismalardan farkli oldugunu vurgular. Onlar yayinlanana dek elimizde yalnizca Schellingin tarihsel-elestirel…mehr

Produktbeschreibung
Schellingin erken dönem felsefesi üc temel eseri ile karakterize edilebilir. Bunlardan ilki Genel Olarak Felsefenin Formunun Olanakliligi Üzerine, ikincisi Felsefenin Ilk Ilkesi Olarak Ben ya da Insan Bilgisindeki Kosulsuz Üzerine ve ücüncüsü de Dogmatizm ve Kritisizm Üzerine Felsefi Mektuplardir. Manfred Schröter, yazarinin gelisimi ve yasamindaki özel konumlari nedeniyle, bu üc eserin bireysel bir degerlendirmeyi hak ettigini, cünkü tutarli bir bütün olarak önceki ve sonraki calismalardan farkli oldugunu vurgular. Onlar yayinlanana dek elimizde yalnizca Schellingin tarihsel-elestirel nitelikteki teolojik eserleri mevcuttu. Bu anlamda sözü edilen üc eser Schellingin uyanmakta olan felsefi dehasinin ilk belgeleri olarak görülebilir. Bu eserler, problemlerin ve cözümlerin dönüsümü bakimindan birbiri ile siki bir bag icerisindedir ve hepsi ayni noktada, özgürlüge yapilan vurguda birlesir. Schelling, gercekten de felsefenin basinin ve sonunun özgürlük oldugu varsayimina erken dönem düsüncesinde hak ettigi anlami verir ve bu dönem boyunca söz konusu varsayimi gerekcelendirmekle ugrasir. O, felsefenin ilk ilkesinin nicin bir forma gereksinim duydugundan Benin nicin epistemolojik degil de ontolojik bir baglamda ele alindigina ve nicin bir dis dünyanin var olmasi gerektigine dair aciklamalar pesindeyken daima özgürlügü temellendirme güdüsü ile hareket eder. Burada genel hatlari ile analizi yapilan bu üc eserdeki düsünsel ve terminolojik dönüsümler, özgürlüge yönelim dikkate alinarak takip edildiginde Schellingin erken dönem felsefesinde ne yapmaya calistigini anlamak biraz daha kolaylasirken onun düsüncesinin gizli kalmis karanlik yanlari da biraz daha aydinliga kavusur. Ama Schelling söz konusu oldugunda arzu edilen, onun felsefesini tümüyle karanliktan arindirmak, aciga cikarmak degil, siirselligine, gizemine ve derinligine dokunmaksizin, onu icinde kalarak anlamaya calismaktir ki burada yapilmak istenen de bundan fazlasi degildir.