Erkek ve erkege dair hemen hemen her hatira, özenle ve vahsice yok edildi. Ne de olsa her devrim kendinden önceki uygarligi yok saymak ve tarihten izlerini silmekle mümkündü. Nüfusu 350 milyon kadin olan Yeni Atlantis, o hep bahsedilen Altin Cagi baslatacak uygarlik olmakla övünse de asil medeniyetini bu kanli miras üzerine kurmustu. Anlasilan Altin Cagda Y kromozomuna yer yoktu. Tüm ütopyalar iyi niyet taslariyla örülür. Zihinden dökülüp gercegin kiligini giymeye basladiginda ise distopik bir kadersel yüzlesme zamani da gelmis demektir. Yüzyillarca ataerkil alginin disladigi kadinlarin kendilerine yer edinirken bile hep disarlikli kaldiklari zamanlari unutun Artik hayatta kalma hakki yalnizca onlarin iki dudaginin arasinda. Oksitosin, camdan bir kentin icindeki güclüler ile sucun ve gözden düsmenin kirik bahcesinde var olmaya calisan kadinlarin hikayesini, aslinda dünyanin tarihini yeniden yaziyor. Erkeklerin ve erk sembollerinin ortadan kaldirildigi, nostaljik hafizalarin bir yerinden cikip gelmedikce unutuldugu bir yeniden baslama serüveni... Tüm bunlarin icinde erkege dair ve ait olan ne varsa dislaniyor. Erkeksiz bir düzen yaratmak istedigi halde giderek savastigi seye dönüsen kadin dünyasindaki yol ayrimlari, kader ve inanc baglaminda köseye sikisiyor. Oksitosin, feminist ütopyanin distopik evrilisine elestirel bir bakis getirirken en korkutucu olanin hic de uzak bir ihtimal olmadigini söylüyor. Ayse Saglam
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.