12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Orhan Pamuk Edebiyatinda Tarih ve Kimlik Söylemi, Türkiyedeki kimlik sorunlarinin Orhan Pamukun eserlerinde hangi söylem bicimleriyle ifade edildigini edebiyat ve tarihin kesistigi bir eksende incelemeyi hedefleyen ve sadece icerdigi kavramsal zenginlik acisindan degil, yöntemindeki tutarlilik ve berraklik acisindan da Orhan Pamuk incelemeleri arasinda özel yeri olan bir kitap. Disiplinlerarasi bir yaklasimin zenginligini ve derinligini barindiran calismasinda Zafer Dogan ulusal alegori, merkez-tasra ve Dogu-Bati karsitliginin yarattigi gerilim, modernlesme ve gelenek gibi Türk edebiyatinin…mehr

Produktbeschreibung
Orhan Pamuk Edebiyatinda Tarih ve Kimlik Söylemi, Türkiyedeki kimlik sorunlarinin Orhan Pamukun eserlerinde hangi söylem bicimleriyle ifade edildigini edebiyat ve tarihin kesistigi bir eksende incelemeyi hedefleyen ve sadece icerdigi kavramsal zenginlik acisindan degil, yöntemindeki tutarlilik ve berraklik acisindan da Orhan Pamuk incelemeleri arasinda özel yeri olan bir kitap. Disiplinlerarasi bir yaklasimin zenginligini ve derinligini barindiran calismasinda Zafer Dogan ulusal alegori, merkez-tasra ve Dogu-Bati karsitliginin yarattigi gerilim, modernlesme ve gelenek gibi Türk edebiyatinin hep merkezinde yer almis izleklerin Orhan Pamuk edebiyatinda nasil ele alindigini inceliyor; basli basina, Bir edebiyat yapitina nasil bakmaliyiz sorusunun yanitini veriyor. Gelenek, hafiza ve onun simdiyle nasil bir iliski kurabilecegi üzerine yaratici bir sekilde kafa yoranlar gelenege en yakin ya da Batililasma etkisine en uzak kesimlerin icinden degil, bizzat Orhan Pamuk gibi bu etkiye en acik olanlarin icinden cikar. Orhan Pamuk, cumhuriyetin ilk yillarindaki, gelenekten elini etegini cekerek modern olunabilecegini düsünen aydinlardan farkli olarak böyle bir seyin ancak kültürel bir corakliga yol acabilecegini sezmis; bu nedenle de tasavvuf ve klasik Sark eserlerinden olabildigince yararlanmistir. Üstelik bunu edebiyat gelenegimizin pek asina olmadigi ve yadirgadigi estetik edebi bicimleri kullanarak yapmistir. Onun bu tavri Dogucu ve milliyetci reflekslerin öngördügü Sgelenegin dirilisi icin yapilan gelenek sahipciliginden mantik olarak farklidir. Bu tür bir yerelcilik tutumunu benimsemez. Gelenegi yararlanabilecegi bir kumas dolabi gibi acip, o kumaslari kesip bicerek yeni bir elbise diken terzi gibidir. Kisacasi gelenegi modernlestiren bu tutum, corak ve renksiz bir küresel modernligin de, gelenekci sig bir yerelciligin de ötesine gecer. Iste Orhan Pamukun bu konumu, Dogu Bati arasindaki gri, muglak alanda rahatca dolasabilmesine imkan tanir. Bu konum, ayni zamanda onu medeniyetlerin catismasindan dogan endise ve huzursuzlugu anlamaya sevk eder.