15,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Otonom Silah Sistemleri Bir Uluslararasi Hukuk Incelemesi Uluslararasi hukuk ne kadar hukuk Sahi, uluslararasi hukuk var mi Pek bir etkisiz degil mi Uluslararasi hukukcularin sürekli maruz kaldiklari bu gibi sorularin sayisini arttirmak elbette mümkündür. Bu calisma uluslararasi hukukun varligi veya etkinligi ile direkt olarak ilgili degildir. Bununla beraber, uluslararasi hukukun varligini sorgulatan ve genellikle de yapanin yanina kar kalan siddet eylemlerinin artmasina neden olabilecek bir gelismeyi incelemek, hukuken ele almak amacindadir. Dikkat cekici mahiyeti geregi, uluslararasi…mehr

Produktbeschreibung
Otonom Silah Sistemleri Bir Uluslararasi Hukuk Incelemesi Uluslararasi hukuk ne kadar hukuk Sahi, uluslararasi hukuk var mi Pek bir etkisiz degil mi Uluslararasi hukukcularin sürekli maruz kaldiklari bu gibi sorularin sayisini arttirmak elbette mümkündür. Bu calisma uluslararasi hukukun varligi veya etkinligi ile direkt olarak ilgili degildir. Bununla beraber, uluslararasi hukukun varligini sorgulatan ve genellikle de yapanin yanina kar kalan siddet eylemlerinin artmasina neden olabilecek bir gelismeyi incelemek, hukuken ele almak amacindadir. Dikkat cekici mahiyeti geregi, uluslararasi hukukun varligini dahi sorgulatan birtakim ihlallerin gözlendigi, hem de maalesef siklikla yaptirimsiz kaldigi, kuvvet kullanma genel alanina iliskin bir calismadir. Bu gelisme ise uzunca bir süredir devam edegelen otonom silah sistemleri tartismalaridir. Bu, cok kutuplastirici bir tartisma olarak kendisini göstermistir. Bir tarafta uluslararasi sivil toplum örgütlerinin öncülük ettigi yasaklama yanlisi bir kampanya; diger yanda ise büyük bir hizla otonom sistemleri gelistiren devletler, güclü devletler Su an icin niha bir sonuca ulasilmis degildir, tartisma devam etmektedir ancak meselenin hangi noktaya evrilecegi ve nerede duracagi, gelecek uluslararasi siyaset dünyasinda siddetin derecesinin belirlenmesisinirlandirilmasi ile yakindan ilgili olacaktir. Kanaatimizce, bu silahlarin herhangi bir kisitlama vs. olmadan önü acilirsa, bunlar güclü devletler arasinda dengeli, istikrarli bir alan yaratirken; gücsüz devletlere karsi siddet kullanimini kolaylastiracaktir. Bu ise sömürü, tehdit ve siddetin artmasindan baska bir anlam tasiyamaz. Konunun bir baska hususiyeti de bir uluslararasi hukuk metninin cikmasi veya cikmamasina iliskin tartismalarin canli bir sekilde gözlemlenmesi olanaginin bizlere taninmasidir. Bu, süphe yok ki hukukun yaratilma sürecine iliskin degerli bir tecrübedir. Hukuka ait idealist yaklasimlarimizi reelpolitik vasitasiyla zenginlestiren; siyasethukuk dikotomisini yikarak siyasetin belirleyiciligini ögreten sürecler esasen yasanmaktadir. Bunlarin her biri cok kiymetli kazanimlardir. Konuyu incelerken elbette uluslararasi hukukun metodolojik sinirlamalarini kabul ederek incelemeye devam edecegiz. Ancak hukukun siyasal mahiyetini ve uluslararasi hukukun devletler eliyle veya katilimi ile yaratilan, gelistirilen bir normatif alan oldugunu da aklimizda tutmaya calisacagiz. Incelemem esnasinda bana destek olan kiymetli meslektaslarima tesekkür etmek isterim. Mustafa Can SATI, Adem ÖZER, Ismet BASKAYA bana cok degerli kaynaklari göndermislerdir. Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarasi Hukuk Anabilim Dalinda beraber uyumla calistigimiz Prof. Dr. Elif UZUN, Ar. Gör. Mukaddes KORKMAZ SÜRER, Dr. Figen TABANLI ve Dr. Nergiz EMIRe de destekleri icin tesekkür etmeliyim. Yine, Prof. Dr. Ibrahim KAYA ve Prof. Dr. Recai DÖNMEZ ile Dr. Olcay ISIK ve Dr. H. Derya ORMANOLUna ilgileri icin mütesekkirim. Tam da burada hususan Dr. Bahadir Bumin ÖZARSLANa örnek insanligi ve ciddi akademisyenligi icin sükranlarimi arz etmek de sahs bir borcun keyifli bir ifasi olacaktir. Basim asamasinda özverili calismalari ile bütün problemleri kolaylikla cözen Nisan Kitabevi calisanlarina ve özellikle de Ahmet CELIKe tesekkürlerimi sunuyorum. Önce refik demisler KARAASLAN ve KARAKOCALI aileleri, bu sürecte desteklerini en cok hissettigim insanlardi. Sayelerinde sürecten daha az yipranarak ciktigimi hissediyorum. Elbette her seyimi aileme borcluyum. Onlardan caldigim zamanlar icin kendilerine bir de özür borcluyum, elbette. Zeynep, Nilüfer ve Güzin Iyi ki varsiniz Bu kitap dürüst bir calismanin ürünüdür. Ancak mükemmel olmadiginin da farkindayim. Bütün bu desteklere ragmen metinde kalan her türlü hata elbette sahsima aittir. Faydali olmasi en samimi dilegimdir. 03 Subat 2022, Odunpazari, Eskisehir Doc. Dr. Gökhan Güneysu