Zehirli sular, yikik binalar ve kirli havayla puslanmis bir gelecekte hayatta kalmak icin vahsi bir mücadele baslar. Kirilganligin bedelinin ölüm oldugu bu tehlikeli dünyada, organlari icin depolanmis cocuklarin müsterek bir hayali vardir, özgürce yasamak. Ottomania, dünyanin en kötü zamaninda dogmus, ölüme ve aciya terk edilmis cocuklarin umutla basladiklari bir baskaldiri hikayesi. Anadolu kültürü ve fütüristik teknolojinin harmanlandigi Ottomania, bir bilimkurgu alt türü olan Ottopunkin ilk örnegi. Agir makineli silahlar kusanmis fesli adamlarin, salvarli robotlarin, sehirlere ceset yagdiran zeplinlerin, insan eti bagimlisi Wendigolarin, peceli katil tarikati Kuddurlarin ve kendinden olmayan herkese karsi tehlike arz eden onlarca grubun arasinda hayatta kalmak icin cesaret ve güc yeterli olmayacaktir. Kararmis, dev bir hayvan fosiline benzeyen pasli merdiven basamaklarindan yukari cikildikca, gecmiste Asya ve Avrupa kitasini birbirine baglayan Bogazici Köprüsünün iskeleti görünüyordu. Amir, bir zamanlar dünyada güzel bir hayatin var oldugunun kaniti olarak görürdü bu köprü enkazini. Geceleri sandallara yüklenen cesetler atese verilerek denizin akintisina birakilirdi sevenleri tarafindan. Asitli denizin icinde bedenleri eriyen ruhlarin hicbir hayvan veya insan tarafindan didiklenmeyecegi icin huzura ereceklerine inanilirdi. Karanlik denizin icinde alev almis yildizlara benzeyen bu atesler, kizil yakamozlar gibi Marmara Denizinin durgun sularinda dalgalanir, uzun birer cizgiye dönüserek yansirlardi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.