26,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

1960-70lerde Batida yeni bir tiyatro arastirmaci kusagi yetisti. Öncekiler gibi fildisi kulelerinde ya da izleyici koltuklarinda oturup sahne üzerine kuramlar üretmek yerine bunlar tiyatroyla etkin bir bicimde ugrasiyordu. Cagin güdülerine de ayak uydurarak, sirt cantalarini yüklenip uzak ülkelere yolculuklara ciktilar. Insanlik kadar eski ve o kadar yaygin olan oyun olgusunu yüzyillardir degismemis toplumlarda incelediler. Oyunculuk, yönetmenlik, tasarimciliktan gelen bu öncüler arasinda Eugenio Barba özel bir yer tutar. 1980 yilinda Uluslararasi Tiyatro Antropolojisi Okulunu ISTA kurdu.…mehr

Produktbeschreibung
1960-70lerde Batida yeni bir tiyatro arastirmaci kusagi yetisti. Öncekiler gibi fildisi kulelerinde ya da izleyici koltuklarinda oturup sahne üzerine kuramlar üretmek yerine bunlar tiyatroyla etkin bir bicimde ugrasiyordu. Cagin güdülerine de ayak uydurarak, sirt cantalarini yüklenip uzak ülkelere yolculuklara ciktilar. Insanlik kadar eski ve o kadar yaygin olan oyun olgusunu yüzyillardir degismemis toplumlarda incelediler. Oyunculuk, yönetmenlik, tasarimciliktan gelen bu öncüler arasinda Eugenio Barba özel bir yer tutar. 1980 yilinda Uluslararasi Tiyatro Antropolojisi Okulunu ISTA kurdu. Cesitli kültürlerden ustalari, oyuncu ve arastirmacilari belli aralarla degisik ülkelerdeki oturumlarda bir araya getirme gelenegini baslatti. Daha önceleri sahne sanatlarinda Japon No ya da Kabuki Tiyatrosu, Bali Dansi, Hint Dans Tiyatrosu gibi türler Batinin egemen bakisiyla betimlenip elden geldigince ait olduklari kültür cercevesinde anlamlandirilamaya calisilirken, artik Dogu ile Bati tekniklerinin tarafsizca karsi karsiya getirilip ortakliklar ve farkliliklar üzerine konusuluyordu. Küresellesmeyle birlikte giderek hizla yok olan geleneksel bicimler ve kültürel farkliliklar olabildigince derinlemesine inceleniyor ve karsilastiriliyordu. Elinizdeki bu calisma uzun yillardir süregelen bu tartisma ortaminin bir sonucudur. Tiyatro antropolojisine özgü bakis acisi tüm oyun bicimlerini kodlanmis ve kodlanmamis türler olarak ikiye ayirir. Dogu kültürlerine ait dans, oyun, gösterim bicimleri kodlanmis, yani önceden belirlenmis ve tanimlanmis davranislar üzerine kuruludur. Buna karsilik Bati tiyatrosunda eski caglarda daha sikca kullanilan bu önceden belirlenmislik, bugün artik gecerligini yitirmistir. Tiyatro antropolojisinin üzerinde durdugu bir baska Dogu tiyatrosu özelligi de oyunculuk sanatinin günümüzde Batidaki uygulamalar disinda hic bir dönemde dans ve sarkidan kopuk olmayisi, oyuncunun her zaman dansci ve sarkici olarak bütünlüklü bir gösterim sanatcisi niteligi tasimasidir. Oyuncunun Gizli Sanati, Eugenio Barba ile tiyatro profesörü Nicola Savaresenin derledigi uzun soluklu bir calismanin ürünüdür. Sözlük biciminde, belli bir yaklasim kolayligi saglamanin yanisira, oyunculuk sanatinin bir yeryüzü katalogu olarak bu alandaki en kapsamli eserlerden biri olarak yerini almistir.