Kalabalikta kendimizi bile bulamayiz. Etrafimizi, evimizi, cantamizi, programimizi, günümüzü, gardirobumuzu, cüzdanimizi yani kisacasi tüm hayatimizi ne kadar cok doldurursak o kadar tatmin ve dolayisiyla mutlu olacagimizi zannederiz. Bu kalabaligi yaratirken yaptigimiz sey kendimizi yok etmektir aslinda. Cünkü kendini sadece boslukta yaratabilir insan. Azalinca cogalir, sadelestikce özgürlesir ve hatta daha cok görünür olur. Begüm Basoglu ve Ege Erim bir gün hayatlarindaki fazlaliklari attikca daha mutlu olduklarini kesfettiler. Bu kesif onlarin hayatini degistirdi ve daha cok, daha cok atmaya basladilar. Giymedikleri giysileri tutmayip, kullanmadiklari esyalari saklamadilar. Her programa dahil olmaktan vazgecerken, aslinda bir sürü seye maruz kalmaktan kurtuldular. Yani sade bir yasami tercih ettiler. Buna tanik olanlar aynisini deneyimlemek istediginde de sade yasamak akimi olustu. Artik belki farkinda oldugunuz belki de olmadiginiz bircok kisi sade yasiyor. Icinde daha az esya, daha fazla deneyim olan, daha hafif, sinirlarini kendinizin belirledigi dolu dolu bir yasam, sadedir. Ve sadelik güzeldir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.