18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Önay Sözer görsel sanatlari da yakindan izlemis bir felsefeci ve romancidir. Onun 70li yillardan günümüze dek sanat elestirisi birikimini aktardigi makalelerinin bir bölümü Sanat Görünendeki Görünmeyende bir araya getirildi. Önay Sözer bu kitabiyla okuru Martin Heidegger, Melanie Klein, Edmund Husserl, Bin Kimura, Roman Jakobson, Jacques Derrida, Eugen Fink, Georg Simmel, Pieter De Hooch, Pablo Picasso, Mondrian, Joseph Koudelka, Jörg Reckhenrich, Ilya Kabakov, Sarkis, Komet, Ömer Uluc, Cihat Burak, Mehmet Güleryüz, Biles Öcal, Hakki Anli, Sevil Gürler, Mürside Icmeli, vd. filozof ve…mehr

Produktbeschreibung
Önay Sözer görsel sanatlari da yakindan izlemis bir felsefeci ve romancidir. Onun 70li yillardan günümüze dek sanat elestirisi birikimini aktardigi makalelerinin bir bölümü Sanat Görünendeki Görünmeyende bir araya getirildi. Önay Sözer bu kitabiyla okuru Martin Heidegger, Melanie Klein, Edmund Husserl, Bin Kimura, Roman Jakobson, Jacques Derrida, Eugen Fink, Georg Simmel, Pieter De Hooch, Pablo Picasso, Mondrian, Joseph Koudelka, Jörg Reckhenrich, Ilya Kabakov, Sarkis, Komet, Ömer Uluc, Cihat Burak, Mehmet Güleryüz, Biles Öcal, Hakki Anli, Sevil Gürler, Mürside Icmeli, vd. filozof ve sanatcilarin yapitlarindaki görünmeyene, bilinmeyene bakmaya davet ediyor. Gören göz kendini gördügü ile sinirlar. Bakisin gözü ise özgürdür. Görmek bakisin bir olanagidir yoksa tersi degil, ancak bakmasini bilen görebilir, cünkü bakmak her zaman öncelikle tüm tek tek var olanlarin kaynagi, anayurdu, cevreni olan dünyaya bakmak demektir. Tipki pencereden disariya bakildigi gibi, resimden de dünyaya bakilir. Fakat dünya, yer ile catismasi disinda var olamaz. Böylece bakis ille de belirli bir sey görme isteginden vazgecme, kendini yer ile dünyanin catismasina ve böylece her ikisinin birbirine catilmasina, kisaca catlagin güzelligini ve dogrulugunu seyre birakma demektir. Sanat Görünendeki Görünmeyen nesnel yöntemlerle incelenmis bakmak, görmek, görünmek, eszamanlilik, ara gibi pek cok kavram üzerinde yeniden durmak icin bir cirpida tüketilemeyecek düsünce yüküyle siki bir baslangic vaat ediyor.