Hans Belting, modernligin, tarihin ve nihayet insanin sonunun ilan edildigi cagdas zamanlarda, modernlikten beri sanata yön vermis olan sanat tarihinin de sona erdigini öne sürüyor. Sanat tarihinin sonu, sanatin ya da sanatla ilgilenen bilimin sona erdigine degil, sanatta ve sanat tarihi söyleminde yerlesmis bir gelenegin bittigine isaret ediyor. Sanat tarihinin kurdugu cerceveye sigamayan cagdas sanatin sonunda onu parcaladigini öne süren Belting, günümüzde sanat üzerine düsünmek ve yazmak icin bambaska bir yaklasima ihtiyac oldugunu savunuyor. Özellikle Ikinci Dünya Savasi sonrasinda Avrupa ve ABDde modernizm ve avangardin seyrini izleyerek, cagdas sanattaki gelismelerin kökenlerini ve sonuclarini irdeliyor. Yüksekdüsük kültür ayrimi, sanat elestirisi karsisinda sanat tarihi, modernizmin sanat tarihinde icat edilisi gibi meselelere egiliyor. Modernizmin mücadelesini verdigi tabulardan kurtulus, sanat hic kimseyi kiskirtmaz oldugundan beri degerini yitirdi Modernizmin icadi olan burjuva-karsiti avangardin meydan okumasi, burjuvazinin cöküsüyle birlikte avangard da düsmansiz kaldigi icin, ortadan kalkti. Bir seckinler kültürü imgesi etrafinda yapilan tartisma, herkesin kendi secimini yapabilecegi bir kitle kültürü düzeyinde hükümsüzlesti. Son olarak da, kimligin ya da celiskinin yeri olarak tarih, her yerde hazir ve nazir ve kullanilabilir oldugu ölcüde, otoritesini yitirdi. Böylelikle tarihsel kültürümüze yön veren imge olarak sanat tarihi de ortadan kalkti. -Hans Belting
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.