Sanat ve Propaganda
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
13,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
7 °P sammeln!
Sanat ve propaganda sözcüklerinin yan yana gelmesi ilk bakista celiskili bir etki yaratiyor. Sanat, özgürlügü, özgünlügü, özgünlügü, estetik kaygiyi cagristirirken, progpaganda etkileme, sindirme ve yanitma yöntemlerini akla getiriyor. Yüzyilin basinda, sanat ve sanatcinin toplumsal ve politik sorunlarla iliskisine dair yapilan tartismalar günümüzde yerini baska sorulara birakti Sanat ve progagandanin isbirligi, mesajin estetik kaygiyi geri plana itmesine mi neden olur Estetigi degerlendirirken basvurulan ölcütler ideolojik degerlerden ne kadar ayrilabilir Sanat ne zaman p...
Sanat ve propaganda sözcüklerinin yan yana gelmesi ilk bakista celiskili bir etki yaratiyor. Sanat, özgürlügü, özgünlügü, özgünlügü, estetik kaygiyi cagristirirken, progpaganda etkileme, sindirme ve yanitma yöntemlerini akla getiriyor. Yüzyilin basinda, sanat ve sanatcinin toplumsal ve politik sorunlarla iliskisine dair yapilan tartismalar günümüzde yerini baska sorulara birakti Sanat ve progagandanin isbirligi, mesajin estetik kaygiyi geri plana itmesine mi neden olur Estetigi degerlendirirken basvurulan ölcütler ideolojik degerlerden ne kadar ayrilabilir Sanat ne zaman progagandaya dönüsür Politik icerik, sanati lekeler mi, sönüklestirir mi, yoksa yüceltir mi Bu kitabinda Toby Clark, sanat ve propagandanin politik imgeleri yorumlama bicimlerini inceliyor. Sanatsal calismalarin da politik bir amacinin olabileceginin altini cizerken, politik amaclarin sanat akimlarini nasil kendi düsünce sistemlerini yayma aracina dönüstürdüklerini gösteriyor. Modern propaganda tarihi ile kitle kültürü arasindaki baglantiyi mercek altina alirken, kitle kültürünü sadece otoritenin kontrol etmedigini, bu kültürün ayni zamanda radikal alt kültürleri de ifade edebildigini belirtiyor. Kitap ise, yüzyilin basinda ortaya cikan sanat akimlarindan basliyor. Sanat ve toplumsal degisim temasini temel alan Marksist düsünceden yola cikarak, kadinlarin politik haklar icin verdigi mücadeleyi aktariyor. Feminist sanatin ilk örneklerini ve avangard hareketlerle baglarini gözden geciriyor. Ardindan Nazi Almanyasi, Fasist Italya ve Stalin dönemi Sovyetler Birliginde devlet propagandasinin kitlelere ulasmak icin sanata ve sanatciya nasil baktigini, döneme ait sanat ürünleriyle örnekliyor. Yazar ilerleyen bölümlerdeki cözümlemelerinde, asker toplamak icin kullanilan afislerdeki görsel teknikleri yorumlayarak Bati demokrasilerinde savas propagadasinin militarist karakterine ve düsmanlarin temsil edilisindeki irkciliga da dikkat cekiyor. Vietnam Savasi ve AIDS baglaminda baskaldiri sanati meselelerine de egiliyor. Clark aralarinda Delacroix, Goya, Kollwitz, Brecht, Picaso, Godard gibi bircok önemli sanatcinin resim, afis, fotograf, film, heykel, happening veveya entelasyonlarinin da yer aldigi genis bir örneklem sunuyor.
