Nicht lieferbar
Ama bizim gibi insanlarin, durumu sözde uzmanlardan daha iyi anlamasinin sebebinin, belirli olaylari öngörmekten cok, ne tür bir dünyada yasadigimizi kavramak oldugunu düsünüyorum. Ne olursa olsun, gelecekte bizi bir felaketin bekledigini yaklasik 1931den beri biliyorum. Avrupada Hitler rejiminin yükselisiyle Ikinci Dünya Savasi kacinilmaz bir gerceklige dönüsüyor, her gün yeni bir isgal ve ittifak haberi cikiyor, dünyanin dört bir yaninda catismalar ve olaylar patlak veriyordu. 20. yüzyilin siyasi düsüncesini sekillendiren Orwell tam bu yillarda tuttugu günlüklerinde, kendisini bir anda savasin ortasinda bulan bir halkin psikolojisine ve savasin hayatin her alanini nasil etkiledigine dair gözlemlerini aktariyor. Savasin medeni insanlari nasil bir düsman denizaltisinin battigini duymaktan mutluluk duyan, sehirlere bombalar yagarken normal hayatlarina devam eden kisilere dönüstürdügünün izini sürerken, savas psikolojisine dair paha bicilemez bir anlati sunuyor. Savas Günlükleri, savasin Orwellin kendi yazin hayatindaki etkilerini ve yillar sonra kurmaca eserlerinde isleyecegi fikirlerin nasil bir ortamda sekillendigini gözler önüne seren bir yapit, Orwellin külliyatinin önemli bir parcasi.