Bismillahirrahmanirrahim Muhterem okuyucularim Sems-ül Maarif bu tarihden yaklasik 800 yil önce 622 de vefat eden, büyük din alimi ve Islam mutasavvifi Imam Ahmed bin Ali el Buni tarafindan yazilmis büyük bir bilgi hazinesidir. Buna hazine degil, daha ziyade Define demek daha dogru olur. Cünkü Kuran-i Kerimdeki ayetlerin meallerine dayanilarak hazirlanan kitap, Hak Tealanin sonsuz bilgi kaynagi ile bildirilen ayetlerdeki manalari tamami tamamina anlamaya hic bir dilin kelimeleri yeteril degildir. Yazar Ahmed El Buni tasavvufi bilgi ve düsüncelerini de katarak, cözmeye calistigi ayetlerin manalarini elden geldigi kadar aciklamaya calismis ve oldukca da basarili olmustur. Cenab-i Hakkin bildirilerinin iki yönü vardir Biri zahiri, digeri Batinidir. Bunun icindir ki, Kuran-i Kerimi Türkceye cevirmek isteyenler, bunu basaramamislar, sadece ayetlerin meallerini yazmakla yetinmislerdir. Yani Kuran-i Kerimi tamamiyle tercüme edememisler, ancak ayetleri tefsir edebilmislerdir. Cenab-i Hakkin kelime bilgisi yaninda, dünyada konusulan dillerin kelimeleri bir umman yaninda damla bile degildir. Nitekim Allahin kelime bilgisi izin, bütün denizlere yedi kati daha eklenerek, mürekkep yapilsa ve bütün agaclar ve bitkiler de kalem olsa, yine Hak Tealanm kelime bilgilerinin sayisini yazmaya yetmez. diye söylenir. Allah Teala, insanlara bilgi edinmeleri icin, yalniz 28 harf yaratmis, ve bunu onlarin faydalanmalari icin Hz. Adem a.s.a indirmistir. Bu 28 harfin her biri icin, cildler dolusu kitaplar yazilmis ve harfler bir ilim haline getirilmistir. Bu 28 harf özellikleri ile, kisaca bu kitabin yüze yakin sayfasini isgal etmektedir. Bu kitap icin, Bilgi Hazinesi degil, Bilgi definesi demistik. Evet bu kitap bir bilgi definesidir. Zira yazar, konulari islerken, onun zahiri yönünden baska, Batini manasini ele almis ve aciklamaya calismistir. Insan aklina, hayaline ve mantigina dayali bir arastirma, düsünme olanaginin varligini da ortaya cikarmistir. Özellikle Allah c.c.in güzel adlarinin sifatlarindan söz eden konularda, öyle derin mana ve mefhumlara deginmistir ki, insan o adlarin her biri üzerinde ileri sürülen manalarin üzerinde düsünüp hayalen gezindikce, daha cok derinlere iniyor, o zaman anliyor ki, Cenab-i Hakkin bilgi ve kelime kaynagma mütenahi, yani sonsuzdur. Bizim akil ve hayalimizin cok ilerisinde, ihatamizm disindadir. Iste bu sebepledir ki, Kuran-i Kerimin mutlak ve mutlak Allah kelami olduguna ittifak edilmistir. Bundan asla süphe edilemez. Ayetlerin tasidigi zahiri manalar yaninda, Batini düsünce öylesine bir derinlik tasiyor ki, buna insan akli, insan muhayyelesi asla ulasamaz. Yukarida da söyledigim gibi, kutsal kitabimiz olan Kuran bunun icin tercüme edilemez. Ancak tefsir edilir. Iste bütün bu sebeplerden, Kuran-i Kerim ayetlerine dayanilarak yazilan bu kitabi tercüme edebilmem, benim bes aylik vaktimi aldi. Yine de bu tercümede kitabin hakkini verdigime süpheliyim. Bunun bir kac sebebi vardir Birincisi; Cenab-i Hakkin kelime bilgisi yaninda, yazarin bilgi dagarciginin yetersiz oldugu, Ikincisi; yazarin derin bir Islam mutasavvifi ve alimidir. Bu bakimdan, kitabin ana konusu olan ayetlerin metinlere dayandigi cihetle, bu ayetlerin batini olarak delalet edebilecegi mana ve mefhumlari daha kolay anlayip yazabilmesi ve bunu eski dille kitabina alabilmesidir. ücüncüsü, Bu kitap 800 yil önce, o günün 30 binden fazla kelime zenginligi olan Arapca ile yazilmis olmasi ki, bugün kendi dillerinde bile bir cok kelimenin kullanimdan, hatta lugatdan bile cikarilmis olmasi. Dördüncüsü; Arapcanin bugün bile cok zengin bir dil olusu yaninda, Türkcemizin cok kisirli ve yetersiz, kelimelerin cogunun karsiliksiz kalmasidir. Bütün bu zorluklara ragmen, kitabi herkesin okuyacagi anlayabilecegi bir dille Türkceye aktarmaya calistim. Bu gayretimin yaninda elbette bazi noksanlarim ve kusurlarimda olacaktir. Bunlari da sayin okuyacaklarimdan hos görü ile karsilanmasini ümid ediyorum. Ve yine tekrarliyorum ki, bu kitap bir bilgi definesidir ve sevgili okuyucular esdikce, yani okudukca, derinliklerinden hazinelere definelere ulasacaklardir. Bunun disinda bu kitap, bize hayatimizdaki bir cok zorluklari yenebilmemiz icin güc ve Cenab-i Hakka daha yakin olabilmemiz icin de firsatlar veriyor. Özetle diyebilirim ki, bu kitap gerek dünya ve gerekse ahiret icin bir mutlu yasama kilavuzudur. Her bahsi severek okunabilecek bir üslupla yazilmistir. Insani zevkle düsünceye ve Cenab-i Hakkm vahdaniyetine ve sonsuz kudretine götürecek, ona iman ettirecek ilahi bir kuvvet ve güc de vermesi bakimindan, essiz ve cok kiymetli bir eserdir. Bu gücü ise, yazarinin manevi kisiliginde, kitabin yazildigi devrin tasavvufi zihniyetiyle yazilmis olmasinda buluyoruz. Islamin büyük mutasavviflarindan Cafer-i Sadik hazretleriin de cagdasi olan Imam Ahmed El Buni yazdigi daha bir cok kiymetli eserleri ile de Islam tarihinde ve Islam edebiyatinda ölümsüz bir üne sahiptir. Kendisine ve bütün Islam alimlerine Hakdan rahmet dileriz. Kitabimizi sunarken, bir noktayi daha hatirlatmak isterim Biliyorsunuz ki, Dinimizde üfürükcülük ve büyücülük merdudi yani reddedilmis ve yasaklanmistir. Ama kitabimizdaki Havas bununla ilgili degildir. Kitabimizda bulunan dua ve vefkar, Peygamberler ve Islam evliyalari tarafindan yazilmislardir. Bunlardan yeri geldikce faydalanmak ve Allah c.c.dan sahsen, hic bir araciya gerek görmeden, istekde bulunmak, yine Allahin emirleri icabidir. Cünkü Cenab-i Hak söyle buyuruyor Kullarim Isteyin vereyim. O, nihayetsiz bir kerem, inayet ve lütuf sahibidir. Mesru olan her istek icin kuluna daima icabet eder. Ve Hüve ala külli seyin kadir Allah her seye kadirdir. Bütün okuyucularima basarilar dilegiyle. Nebil Fazil Alsan Arastirmaci Gazeteci Yazar
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.