Nicht lieferbar
Senaryo Yazimi - Miller, William
Schade – dieser Artikel ist leider ausverkauft. Sobald wir wissen, ob und wann der Artikel wieder verfügbar ist, informieren wir Sie an dieser Stelle.
  • Broschiertes Buch

Senaryo yazmak isteyenlerin sordugu ilk soru Nasil yazilir Her sey bir senaryoyu baslatabilir. Baslama atisini duyan beyin harekete gecer, sahnelerden repliklere, düssel yüzlerden, ürkütücü imajlara sicrayarak ilerlemeye koyulur. Sinapsis, Film Öyküsü, Tretman gibi tuhaf isimleri olan istasyonlar arasinda, benzersiz bir serüvene dogru sarsilarak ilerler. Ama öncelik hep hikayededir. Cünkü filmler hikayeler üzerine insa edilir. Saglam bir hikaye ise -tüm sinema tarihinin de gösterdigi gibi- az bulunur bir nesnedir, cünkü benzersizdir... Hangi yöntemle yazilirsa yazilsin, neye hizmet ederse…mehr

Produktbeschreibung
Senaryo yazmak isteyenlerin sordugu ilk soru Nasil yazilir Her sey bir senaryoyu baslatabilir. Baslama atisini duyan beyin harekete gecer, sahnelerden repliklere, düssel yüzlerden, ürkütücü imajlara sicrayarak ilerlemeye koyulur. Sinapsis, Film Öyküsü, Tretman gibi tuhaf isimleri olan istasyonlar arasinda, benzersiz bir serüvene dogru sarsilarak ilerler. Ama öncelik hep hikayededir. Cünkü filmler hikayeler üzerine insa edilir. Saglam bir hikaye ise -tüm sinema tarihinin de gösterdigi gibi- az bulunur bir nesnedir, cünkü benzersizdir... Hangi yöntemle yazilirsa yazilsin, neye hizmet ederse etsin, sonuc olarak senaryonun bir takim özellikler tasimasi gerekir. Su soru oldukca önemlidir Hikayenin bir proje olarak degeri nedir Etkilendiginiz herhangi bir seyden hareketle senaryo yazmak siirsel bir sürectir, proje kavramini temel almak ise, mimari tasarimlara benzer. Kuskusuz yaratici bir istir ancak yapilacak binanin öncelikle kimi ilkel gereksinimlere cevap vermesi gerekir Dünyanin en güzel hikayesini yazmis olabilirsiniz, bir proje olarak degeri yok ise filmin yapilabilmesi icin para bulunamaz. Hadi para bulundu film yapildi diyelim, seyirci gelmez. Endüstri denen masal devi seyirci getiremeyen projelerden hic hazzetmez. Seyirci dünyanin en güzel köskünde tuvalete gidecek olan kisidir. Onu tek ilgilendiren kendi ihtiyacidir, sikistiginda estetik degerler umrunda bile olmaz. Bu yüzden senaristin, yaratma esrikligini dogum sancilarini, kendini Tanri gibi hissetmeyi kenara birakip bitirdigi hikayenin bir proje olarak degerini amansiz bir sorgulamadan gecirmesi gerekir Bu fikirden bir senaryo olur mu Nasil bir film cikar O filmi ben izlemek ister miyim Bu filmi cekmek isteyecek bir yönetmen var mi Böyle bir filme, hangi nedenle ihtiyac var Yapimci bu senaryoya neden para yatiracak Seyirci neden bu filme gelecek O yüzden bu sorularin yanitlanmasi zorunludur. Siradan ve onur kirici olduklari aciktir. Üstelik cok da sikicidir. Ancak hayat kurtarirlar. Sinema tarihi ayni zamanda, bu sorulari zamaninda sormamis ya da dogru karsiliklari bulamamis senaristler mezarligidir. Kendileriyle birlikte kimi yönetmen ve yapimcilari da sürüklemis olmalari neyi degistirir Herkes yalniz ölür.