1955-1960 yillari arasinda sabahtan öglene kadar fakülteye gidiyor, ögleden sonralari hemen hemen her gün vaktimi Serdengecti yazihanesinde geciriyordum. Oraya, cok cesitli kisiler geliyordu. Bazen hic bilmedigim, duymadigim, okumadigim konular konusuluyor, tartisiliyordu. Osman Yüksel de cok nüktedan bir kimse idi. Nükteler, onda bir Akdeniz bereketiyle siradaydi. Anlattiklarini yaziyordum. Dogrusu bu kitapta okuyacaklariniz ondan dinlediklerimdir. Osman Yüksel, Türkcü-Turanci düsünceler icinde yasayan bir kimse idi. Siddetli ölcüler icinde bir antikomünistti. Mücadeleci bir mizaca sahip oldugu icin Dil ve Tarih Cografya Fakültesinin son sinifinda okurken fakülteden kovulmus, sikiyönetim mahkemesine verilmis, tabutluklarda büyük cileler cekmisti. Bütün sucu, komünizme karsi olmak, Anafartalardaki Adliye binasi önünden Ulus Meydanina kadar komünizmi telin eden cümleler atarak yürümek, sonra Ulus Meydaninda Istiklal Marsimizi söyleyerek dagilan fakülteli arkadaslariyla birlikte olmakti.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.