Yirmi yasindan fazla göstermeyen bir delikanli cadirin önünde, yan yatmis bir el arabasinin üstüne oturarak saz caliyordu. Basi gögsüne yatmis ve gözleri yere dikilmis oldugu icin cehresini tamamen görmeye imkan yoktu. Fenerin aydinlattigi alni ter damlalariyla kapliydi. Sazinin uzun sapi, sasirtici bir süratle asagi yukari kayan parmaklarinin altinda, canli bir mahluk gibi titriyordu. Sabahattin Ali öykülerinde kendi dönemi icinde zamansiz olani buluyor, yerel olandan evrensele ulasiyor. Habercilikle masalciligi, aniyla efsaneyi, bir gözlemcinin tarafsizligiyla kissadan hisseler anlatan bir cinar alti meddahinin dilini birbirine harmanliyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.