10,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Sevgili Ask Eylül, bir babanin cocugu olacagi müjdesini aldigi andan itibaren, heyecan dolu bir bekleyisin gönülden kaleme döküldügü bir eser olmus. Yazar Mehmet Gökcük, kiziyla ilgili düslerini, coskun evlat askini, masal, mektup ve siirlerle satirlara aktarmis. Bu cok özel, ask ve özlem dolu satirlarin, sevgili Eylül Defnenin de ömrü boyunca önünde isik olacagina inaniyorum. Bir babanin, daha dogmadan kizina düslerini hediye ettigi Sevgili Ask Eylülün tüm okuyuculara ulasmasini gönülden temenni ederim. Gazeteci-Yazar Nevin Sahin Bir seyi siir kilan nedir diye sordugum cok oldu. Dogrusu ya,…mehr

Produktbeschreibung
Sevgili Ask Eylül, bir babanin cocugu olacagi müjdesini aldigi andan itibaren, heyecan dolu bir bekleyisin gönülden kaleme döküldügü bir eser olmus. Yazar Mehmet Gökcük, kiziyla ilgili düslerini, coskun evlat askini, masal, mektup ve siirlerle satirlara aktarmis. Bu cok özel, ask ve özlem dolu satirlarin, sevgili Eylül Defnenin de ömrü boyunca önünde isik olacagina inaniyorum. Bir babanin, daha dogmadan kizina düslerini hediye ettigi Sevgili Ask Eylülün tüm okuyuculara ulasmasini gönülden temenni ederim. Gazeteci-Yazar Nevin Sahin Bir seyi siir kilan nedir diye sordugum cok oldu. Dogrusu ya, bu konuda söylenmis sözler cok da tatmin etmedi beni. Bizzat siirin kendisinin ölcülebilir ve nesnel olarak tanimlanabilir bir sey olmadigindan belki de; bu sorunun da cevabi sudur diyemedim hic. Yine de bana sorarsaniz bir seyin siir olmasi icin öncelikle bir yere daha da kiymetlisi birisine yazilmis olmasi gerekir. Ben böyle düsünüyorum yillardir. O sebeple galiba, cok sayida sair de benim gibi düsünüyor olmali ki, ask, siirin en cok yakisani en cok ziyaret edileni olmus.. Birisine bir sey söylemenin en güzel ve yakisan yolu siir olmus hep, bundan sonra da öyle olacak. Mehmet Gökcük, kizina yazmis. Heyecan verici degil mi Yeni dogmus bir bebege babanin verebilecegi müthis bir armagan. Yillar gectikce anlamini daha da bulacak ve kiymetlenecek bir mücevher gibi.. Birisine yazarken, onun kendi evladi olmasi Gökcükün siirini hemencecik baska bir yere tasiyor zaten Hakikate... Siir okurken hep icimden geldigi gibi okumaya ugrastim yillardir. Belki de o nedenle icinden geldigi gibi yazan herkesi cok önemsedim. Mehmet Gökcük de öyle yapmis; icinden geldigi ve hissettigi gibi yazmis siirlerini. Zamanla bu siir nereye evrilir, nasil bir yola akar simdiden bilemem. Ama bu kitap sadece yazilis gayesi ve gercek ilhami ile önemsenmeyi fazlasiyla hak ediyor. Yolu acik olsun Ibrahim Sadri