10,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

c savasin yurtlarindan ettigi Suriyeli mültecilerin göc yollarinda yasadiklari uzunca bir zaman görmezden gelindi. Mülteciler, gecis ülkelerindeki yerel halkla karsilasmalarinda cogu zaman yalniz birakildilar. Kamplarda, sokaklarda ve is yerlerindeki zorluklar, onlari Ege ve Akdenizin ilerisine dogru bir ölüm yolculuguna mecbur birakti. Ve dünya, mültecilerin sessiz cigligina kulak tikamaya devam etti. Kücük bir cocugun bedeninin Bodrum kiyilarinda belirdigi o mesum eylül sicagina kadar. Suriyeli mülteciler, ancak kitlesel olarak Avrupanin kapilarina dayandiklarinda gündem olabildiler. Peki,…mehr

Produktbeschreibung
c savasin yurtlarindan ettigi Suriyeli mültecilerin göc yollarinda yasadiklari uzunca bir zaman görmezden gelindi. Mülteciler, gecis ülkelerindeki yerel halkla karsilasmalarinda cogu zaman yalniz birakildilar. Kamplarda, sokaklarda ve is yerlerindeki zorluklar, onlari Ege ve Akdenizin ilerisine dogru bir ölüm yolculuguna mecbur birakti. Ve dünya, mültecilerin sessiz cigligina kulak tikamaya devam etti. Kücük bir cocugun bedeninin Bodrum kiyilarinda belirdigi o mesum eylül sicagina kadar. Suriyeli mülteciler, ancak kitlesel olarak Avrupanin kapilarina dayandiklarinda gündem olabildiler. Peki, Alan Kurdnin geride biraktigi insani kriz ile dünya nasil basa cikmaya calisti Egemenler, sayisi milyonlarla ifade edilen Suriyeli mülteci nüfusla nasil bir cikar oyunu oynadi Geri Kabul Anlasmasinin tarafi Türkiye bu oyunun neresinde durdu Elinizdeki kitap tüm bu sorulara cevap veriyor. Ercüment Akdeniz, Suriye Savasinin Gölgesinde Mülteci Iscilerde Suriyelilerin Türkiyeye girdikleri andan itibaren yasadigi sömürü ve baski cenderesini bir gazeteci titizligiyle anlatmisti. Simdi de, ilk kitabin devami niteligindeki Siginamayanlarda, ölüm koridorlarinda yasanan kiyimin perde arkasinda dönen pazarliklari gözler önüne seriyor. Ercüment Akdenizin, kisaca Siginamayanlar adini tasiyan bu kitabinin Türkiyede göc ve göcmenler meselesini sinifsal bir perspektifle ele almasi ve verilerini birinci elden alan calismalariyla destekliyor olmasi bakimindan, icinde bulundugumuz dönemde bu konuda yapilmis calismalar icerisinde son derece önemli bir yere sahip oldugunu düsünüyorum.