Cogu kisi, siirin ne olduguna dair fikir birligine varamazken siirden nefret ettikleri hususunda hemfikirdir. Ben, keza, hoslanmam ondan, yine de hayatimi büyük ölcüde onun etrafinda kurdum ve bunda bir celiski görmüyorum cünkü siir ve siir nefreti benim icin -belki sizin icin de- birbirinden ayrilamaz. Siir Nefreti, Amerikan edebiyatinin son dönemdeki en parlak yazarlarindan biri olan, Atochadan Ayrilis, 2204 gibi romanlariyla tüm dünyada büyük yanki uyandiran Ben Lernerdan nefis bir deneme. Roman ve denemelerinin yani sira siir de yazan Lerner, bu yaratici ve oyuncu metinde, siir nefretini, siir sanatinin savunusu icin baslangic noktasi olarak ele aliyor. Siir nefretini Platondan baslatarak, Keats, Dickinson, McGonagall ve Whitman gibi türün en iyi ve en kötü örneklerini kaleme almis sairlerin metinlerini yakin okumayla ele aliyor. En harika ve en korkunc siirlerin tümünün kalbinde yer alan görkemli kaybedisin altini ciziyor Bir bireyin deneyimini, ebedi bir toplumsal varolusa dahil etme dürtüsü. Lerner kolay anlasilir tarzi ve ele avuca sigmayan zekasiyla parlak bir elestirmen... Ama belki de asil dikkat cekici olan, Siir Nefretinin eglenceli, nükteli, atesli ve matrak yapisi... Kitabi okurken, ders veren bir profesöre kulak misafiri olmaktan cok dersten sonra bira icerken ögrencileriyle sakalasan bir profesörü dinliyor gibi hissediyorsunuz. ANTHONY DOMESTICO Ben Lerneri okurken, gercek anlamda kendine has bir yazarla karsilastigimda hep oldugu gibi, omurgamda bir ürperti hissediyorum. O, kimsenin begenilerini dikkate almadigi halde zevkle okunan cesur ve entelektüel bir sanatci. JEFFREY EUGENIDES
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.