Girc, girc, girc. Uykuma karisan dikenli gicirtilarla kaskati bir halde uyaniyorum. Salincaktaki arkasi donuk cocuk. Sesler salondan geliyor. Girc, girc, girc. Yatakta buzusup kaliyorum. Kalkip bakarsam, onu salonun ortasinda sallanirken bulacagimi dusunuyorum. Iceride olmasina ragmen saclari ucusarak. Girc, girc, girc. Bu dusunce beni dehsete dusuruyor. Tuhafliklara evde rastlamak yeni bir asama olur cunku. Eve kacmak ise yaramaz o zaman. Ilk soku atlattiktan sonra, en azindan ayni odada degiliz diye rahatliyorum. Gidip bakmazsam endiselenecek bir sey yok. Baska odada olmasi, baska evde, baska sehirde, baska ulkede olmasindan farksiz. Sonucta gorus alanimda degil. Ritmi duzenli gicirtilari ninni gibi dinleyerek yeniden uykuya dalabilirim. Sinemaci olma hayaliyle yola cikip, kendini sansurcu olarak bulan bir kurgu operatoru. Calistigi kanaldaki gorevi sakincali goruntuleri kesmek, mozaiklemek, silmek. Monitorde akan sahnelere mudahale ederken, hayatinin kontrolunu kaybetmeye baslar. Kurgu karisir. Beklenmedik anlarda, dehset verici manzaralar cikar karsisina. Olmamasi gereken sahneler. Mesleginin yan etkisi oldugundan suphelendigi bu goruntulere tuhafliklar adini verir. Sinir uzmanina gorunup ilacli kafayla basi onunde gezinmek veya yakinlarina anlatip onlari endiselendirmek istemez. Niyeti kendi kendine cozmektir. Donup kalir. Gormezden gelir. Ustune gider. Hakan Bicakcidan Silinmis Sahneler. Bugun burada yasamanin, surekli haberdar olmanin, her seyi gormenin, hicbir sey yapmamanin yorgunlugu.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.