Sineklerin Tanrisi, günümüzde bir atom savasi sirasinda, issiz bir adaya düsen bir avuc okul cocugunun, geldikleri dünyanin bütün uygar törelerinden uzaklasarak, insan yaradilisinin temelindeki korkunc bir gercegi ortaya koymalarini dile getirir. Konusu, R. M. Ballantynein Mercan Adasi gibi essiz bir mercan adasinin cenneti andiran ortaminda baslayan bu roman, cagdas toplumlardaki cöküntünün, insan yaradilisindaki köklerini gözönüne sermek amaciyla Mercan Adasindaki duygusal iyimserlikten apayri bir yönde gelisir. Uygar insanin yüreginde gizlenen karanligi deserken Sineklerin Tanrisi; daha cok Conradin kisa romani Karanligin Yüregini andirir. Goldingin romanindaki cocuklar da baslangicta tipki Kurtz gibi, uygar toplumun baskilarindan uzak bir örnek düzen kurmak isterlerken, gitgide hayvanlasir, korkunc bir kisilige bürünürler. Bu yönüyle Sineklerin Tanrisinin Mercan Adasi ile öbür issiz ada serüvenlerinden ayrildigi en önemli nokta, issiz ada yasaminin cetin güclüklerini ya da mutlulugunu anlatmaktan daha cok, bir insanlik durumunu, kisiler arasindaki catisma araciligiyla ortaya koymaya calismasidir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.