Bir dogu toplumu olarak devraldigimiz tarihsel miras, herbir bireyimizin akil ve yüreginde, toplum olarak yasamanin anlam ve öneminin bilincinde olmayi adeta bir kalitima dönüstürmüstür. Uygarliklar hep bu anlayisla yükselmis, ama bireyselci anlayislarin dogurdugu savaslarla da hep cökmüstür. Simdi ücüncü bin yilin esiginde yine ayni nedenlerle dünyanin belki de son kez olmak üzere bir cöküse sürüklendigini görmek icin birazcik bir farkinda olus yeterlidir. Bireyler anaokulundan doktorasina sinif denilen ön toplum noktalarinda gelecekte icinde yasayacaklari toplum ve dünyaya hazirlanirlar. O yüzden her sinif aslinda toplumun ve dünyanin kendisidir. Hababam gibi... Egitim burada olur, toplum bireyini burada eger ve kendisine ve dünyaya hazirlar. Sinifi derslik ya da yigin olarak görüp, bir an önce tek ögrencili hale getirmek mantiginda olan her hareketin aslinda özelde topluma genelde ise tüm dünyaya zarar verecegini tahmin etmek hic de zor degildir. Cünkü birey toplumsuz, ötekisiz, tek basina, hicbir seydir, toplum ve dünyayla anlamlanir. Topluma ve dünyaya hazirlanmanin yeri de siniflardir. Siniflari sadece ögretimin yapildigi insansiz, cocuksuz, bireysiz ya da rastlantiyla bir araya gelinmis yerler olmaktan cikarip cocuklarimizin gülerek, oynayarak, ögrenerek bize ve mutluluklarina hazirlanacaklari isbirligi ve dayanismanin egemen oldugu, olacagi biricik toplumlara dönüstürmemiz gerekmektedir. Bu, dünyadaki bütün egitim sistemlerini tepeden tirnaga degistirmeyi de kapsayacak bir girisim olmalidir. Cünkü bu dünya hepimizin
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.