Hayati sürekli ona katilarak yasamak zordur ve uyum, kücük yasta karsilasilan bir telkindir. Vaaz ettigi sey, görüp isittigi her seyde denge ve uyumu arayan bir ahlaktir. Bu ahlak kisa sürede mistisizme yönelecek, semboller yerlesiklestikce kavramlar pekisecek ve modada gördügümüze benzer yükselis ve düsüsler yasanacaktir. Mistik yaklasim zihinde formunu bulmus imgelerle doldugu zaman, bunlari belitler altinda siralamaya baslar. O yüzden mantik bagintilari ile dil ve kültür arasinda daha az unsur ve yolla kat edilen veya acikca bos birakilan alanlar ortaya cikmaktadir. Dili öne almasak dahi kökende görünen sembolizm, aklin diger araclarindan önce formlardaki degisim ve benzerlikler üzerine yogunlasmaktadir. Benzerleri secmeye alismis olan gözlerimiz ve analoji, mantigin ilk adimi ve aklin melekesidir. Nesneler arasinda farklara dikkat ceken anlayis ise daha sonra gelir ve belki de tasnifin ilk adimini, en ilkel halini imleyerek farkliliklari öne cikarir. Bu noktada uyum benzerlikleri de farklar gibi kendi karsitina dogru cekmektedir. Toplumsal bir prensip olarak uyum pek cok sey gibi dissal veya sekilselligiyle ölcülebilir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.