Dikiz aynasindan Esrayi görebiliyordu gerci. Gevsemis, sessizlesmis, yorgunlugun cöktügü yüzüyle farkli bir güzellik kusanmisti insani yanina kivrilmaya, sarilip uyumaya cagiran bir güzellik; basini cama dayayip sehrin gece manzarasina bakarak kim bilir ne düsünüyor, kimi düslüyordu. Olmayacak seyler yapmaya hazir görünüyordu. Epeydir arayip sormadigi birini arayabilir, ertesi gün pisman olacagini bildigi halde gidip onunla yatabilirdi mesela. Bunu görüyordu Esranin aynadaki yansisinda. Gencliginde baska türlü olabilecegine inanmis olsa da, ilk zorlukta tökezleyip baskalarinin adimlariyla olusmus patikalardan yürümeyi secen Taner, bir gece o ana dek eksikliginin farkinda bile olmadigi bir tutkuya kapilir. Zamanin durduguna, korkunc agirliginin hafifledigine tanik olur. Fakat ne pesinden gidebilecegi ne hissetmemeyi basarabilecegi bir seydir bu tutku onun icin. Soluk Bir An, duygularin disleri kamastiran, bas döndüren tekinsizligiyle güvenli oldugu zannedilen patikalar arasindaki gelgitlerin romani. Behcet Celik, incelikli ve duru anlatimiyla bir erkegin ic dünyasina cekiyor bizi, oradaki karmasayi, zaaflari, hesaplari, duyarliklari gözlerimizin önüne seriyor. Bu, ayni zamanda askin bir solukta zamani nasil genlestirdiginin de hikayesi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.