20,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

1870te Istanbulda dogan son Budapeste Sehbenderi Müftüoglu Ahmet Hikmet Bey ya da bilinen adi ile Ahmet Hikmet Müftüoglu aslen Morali olup dedeleri ulemadandir. Dedeleri uzun yillar müftülük yaptiklarindan torunlar Müftüoglu lakabiyla anilir. 2. Mesrutiyet sonrasinda yükselen Türkcülük cereyaninin savunuculari arasinda sayilip Türk Dernegi, Türk Ocaklari, Türk Bilgi Dernegi ve Türk Yurdu gibi yapilarda fiili görev almis, Türk ve Macar tarihleri ile onlarin iliskilerini ilm bir sekilde inceleyerek bu konuda bircok önemli makaleyi kaleme almistir. Ahmet Hikmetin en önemli görevi, Birinci Dünya…mehr

Produktbeschreibung
1870te Istanbulda dogan son Budapeste Sehbenderi Müftüoglu Ahmet Hikmet Bey ya da bilinen adi ile Ahmet Hikmet Müftüoglu aslen Morali olup dedeleri ulemadandir. Dedeleri uzun yillar müftülük yaptiklarindan torunlar Müftüoglu lakabiyla anilir. 2. Mesrutiyet sonrasinda yükselen Türkcülük cereyaninin savunuculari arasinda sayilip Türk Dernegi, Türk Ocaklari, Türk Bilgi Dernegi ve Türk Yurdu gibi yapilarda fiili görev almis, Türk ve Macar tarihleri ile onlarin iliskilerini ilm bir sekilde inceleyerek bu konuda bircok önemli makaleyi kaleme almistir. Ahmet Hikmetin en önemli görevi, Birinci Dünya Savasi yillari gibi kritik bir dönemde Osmanlinin müttefiki Avusturya-Macaristanda Budapeste sehbenderligi olmustur. Savas ortaminda hem bir ülkeyi temsil etmek hem de bu nazik zamanda vazifeyi hakkiyla yapabilmek Ahmet Hikmeti hem yormus hem de ona farkli kapilar acmistir. Macaristanda Türk milletini temsil eden Ahmet Hikmet, Türk-Macar dostlugunun gelismesi icin cabalamis; kültür, edebiyat ve tarih sahalarina paha bicilmez cok eser kazandirmistir. Ahmet Hikmetin Budapeste sehbenderligi yillarinda yaptigi faaliyetleri ve o dönemdeki Türk-Macar iliskilerinin merkeze alindigi bu calismada onun hayati, sanati, eserleri, Peste yillari, ortak mazinin iki evladi Türkler ve Macarlarin münasebetleri agirlikli olarak dönemin kaynaklari esas alinarak incelenmistir. Konuyla ilgili bircok kaynak taranmis, dönemin süreli yayinlarinda kalan bircok yazi ve yeni bilgiler gün yüzüne cikarilmistir. Bunlar arasinda, süreli yayinlarda yer alan ve bugüne bakan kiymetli makaleler tespit edilip Latin harflerine aktarilarak ilk defa okura sunulmustur.