Her Pestun, kendisinin Büyük Iskender oldugunu zanneder ve dünyanin bunu kabul etmesini ister. Sonuc, kuzen ile kuzen, kardes ile kardes ve cogu zaman baba ile ogul arasinda sürekli bir mücadeledir. Bu, caglar boyunca mahvolusunun hikayesidir. Büyük bir millet olmayi basaramadilar... Zira, kardesinin yönettigini görmektense kendi evini yakmayi tercih ederdi. Yirmi farkli etnik gruptan olusan, asiretciligin hüküm sürdügü ve bir türlü millet olamayan, birlik kuramayan bir cografya icin bundan daha güzel bir ifade olamazdi. Asyanin kalbinde; Cin, Hindistan, Pakistan, Iran ve Orta Asya bozkirlarinin arasinda, Herat ile bir zamanlar insanlik medeniyetinin en gözde örneklerinden birini vermis olan Afganistan iki yüzyildir süper güclerin Büyük Oyun olarak adlandirilan stratejik mücadelesinin vahsi ve acimasiz bir mücadele ve nüfuz alani olarak yeryüzünün en geri kalmis bölgelerinden birine dönüsmüs durumda. Sovyetler Birligi, 1979da Afganistani isgal ederek, bir ülke sosyalist olduktan sonra Moskovanin o ülkenin bir daha kapitalist kampa dönmesine asla izin vermeyecegini savunan Brejnev Doktrinini uygulamistir. ABD ise Pakistanin güvenligini garanti altina almak, Sovyetlerin bölgeye daha fazla nüfuz etmesini engellemek ve Afganistan macerasini olabildigince maliyetli hale getirmek, isgali sonlandirmak icin kendi acisindan oldukca etkin bir politika ve örtülü harekat yürütmüstür. Afganistan bir yandan ABD ile Sovyetler arasinda rekabet alani haline gelirken, diger yandan radikal hareketler icin verimli bir zemine dönüsmüstür. Afganistani isgalin sonuclari, bugün bile basta Ortadogu olmak üzere dünya politikasinda radikal cihatci hareketlerle baglantili olarak etkisini göstermektedir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.