Kitap fuarlarinda yanima gelen birtakim hanimefendiler ve beyefendiler, Biz sizin kitaplarinizla büyüdük dediklerinde, önce bir sasiriyorum. Icimden, Hangi ara büyüdünüz ya demek geliyor. Fakat, ilk Acayip Seyler kitabi SU ACAYIP HAYVANLARin üzerinden on sene gectigini düsününce, sasirmak icin bir sebep olmadigini anliyorum. Cünkü ilk kitabi okudugunda dokuz yasinda olanlar, bugün on dokuz yasindalar Evet eski okuyucularim büyüdüler, genc oldular. Aralarinda hala daha yeni cikan kitaplarimi almaya devam edip keyifle okuyanlar var. Evet zaman geciyor. Acayip Seyler dizisinin kitaplari cogaliyor. Ve dizinin ilk kitabi ciktiginda, henüz bir incir agacinin yapraklarindaki kloroplastlar tarafindan fotosentez ile pisirilen bir karbonhidrat molekülü olanlar da, büyüyüp Acayip Seyler okumaya basliyor Ya da bir portakal agacinin... Tabii bir elma agaci da olabilir... Mis kokulu bir ihlamur da... Veya nar veya ayva... Hanimefendiler, beyefendiler On dokuzuncu Acayip Seyler kitabinda, konumuz agaclar Daha dogrusu, SU ACAYIP AACLAR Haydi buyrun Su agaclarin tatli serin gölgeliginde biraz oturup sohbet muhabbet edelim.Hangi agaclarin mi Fark eder mi O cok zehirli manchineel olmasin da ne olursa olsun. Zeytin olsun, cinar olsun, üzerimize egilmis, günesin tatli ilik isiklarini üzerimize para para gölgeleyen bir salkim sögüt olsun... Yeter ki, bir dikili agaciniz olsun. -Tarik Uslu Özkan Öze
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.