20. Yüzy ldan itibaren ulusal devletlerle birlikte gittikçe artan nüfus ile tar msal ve endüstriyel ihtiyaçlar, k t olan tatl su kaynaklar n n kullan m n daha hassas hale getirmis ve potansiyel çat sma kaynag haline dönüsebilmistir. Tatl su kaynaklar na daha fazla sahip olan devletler, avantajl konumda olurken bu kaynaga daha az sahip olan devletler yönünden problem her geçen gün artm st r.Bugüne kadar uluslararas nehirlere iliskin yap lan kodifikasyon çal smalar sonucunda sekillenen ve baz lar sözlesme mahiyetini kazanan uluslararas belgeler, devletlerin konuyla ilgili uyusmazl klar n n çözümü için genel ilkeler ve metotlar sunmakta ve uluslararas su hukukunun gelismesine katk da bulunmaktad rlar.Eski medeniyetlerin dogup gelistigi F rat ve Dicle Nehirleri tarihten beri sulama ve diger amaçlarla kullan lm s ve içinde akt klar Mezopotamya Ovas 'n n bolluk ve zenginligine kaynakl k etmistir. Osmanl Devletinin çökmesinden sonra bu nehirler, yeni kurulan üç ulusal devlet aras nda fiilen paylas lm s oldu. Türkiye'nin kaynak, Suriye ve Irak' n asag devletleri konumunda oldugu bu nehirlerin kullan m yla ilgili henüz genis kapsaml bir antlasma yap lm s degildir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.