Osmanlinin son güclü padisahi olan Sultan Abdülhamid, tarihciler camiasinda ve kamuoyunda genellikle ya kutsallastirilip bir saadet devri hükümdari, Ulu Hakan olarak görülmekte ya da hakaret yagdirilan bir nefret objesine, Kizil Sultana dönüstürülmektedir. Böyle bir ifrat ve tefritci yaklasimdan uzak durarak kaleme aldigi bu calismasinda Hüseyin Celik, Sultan Abdülhamid meselesini cesitli sorular ve cevaplar esliginde, tarihsel bilgi ve belgelere dayanarak ama ayrintilara da bogulmadan, yalin bir dil ve üslpla tasvir etmeye girisiyor. Abdülhamidin dogrularini da yanlislarini da bilmek isteyenler icin tam bir kilavuz. Tarih okumak, araba süren bir kisinin arada bir, ihtiyac oldukca dikiz aynasina bakmasi gibidir. Unutmayalim ki, ön cam dikiz aynasinin yüz kati büyüklügündedir. Ön cama bakip araba sürmesi gereken bir sürücü, sürekli dikiz aynasina bakarsa arabayi ya duvara ya da bir kayaya bindirir. Bilinmelidir ki günümüzün zayiflik ve eksikligini gecmis süslemeleriyle telafi edemeyiz. Hayallerini, hatiralarinin önüne geciremeyen kisiler veya toplumlar gercek anlamda basari hikayeleri yazamazlar. Isin özü mazi düsmanligi, tarih ve ecdat düsmanligi ne kadar hastalikli bir ruh hali ise maziperestlik, yani gecmisimizde, tarihte ne varsa bunlari kutsama yaklasimi da o kadar hastalikli bir ruhun tezahürüdür.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.