12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Tüm öykülerini Kimse Bilmesinde topladigimiz Abdullah Atascidan yeni bir öykü kitabi. Bu öyküler, yüzyillik bir Türkiye fotografi, farkli bölgelerden, köklerden insan manzaralarindan acinin ve kaderin kimliksiz oldugunu anlatiyor. Susmak Derdi, zamanin azabinda bu cografyanin ruh atlasinda bir gezintiye cikariyor okuru. Susmanin, nasil büyük bir dert oldugunu sadece insanlara degil, dogadaki en kücük bir varliga dahi hissettiren Rukiye, 1915 senesinde Rizede karsiliyor bizi. Rukiyeden sonra sehirden sehre gidiyoruz. Susmanin baska bir halini bu defa Sarkiste, Mihmigda, Lenada ve digerlerinde…mehr

Produktbeschreibung
Tüm öykülerini Kimse Bilmesinde topladigimiz Abdullah Atascidan yeni bir öykü kitabi. Bu öyküler, yüzyillik bir Türkiye fotografi, farkli bölgelerden, köklerden insan manzaralarindan acinin ve kaderin kimliksiz oldugunu anlatiyor. Susmak Derdi, zamanin azabinda bu cografyanin ruh atlasinda bir gezintiye cikariyor okuru. Susmanin, nasil büyük bir dert oldugunu sadece insanlara degil, dogadaki en kücük bir varliga dahi hissettiren Rukiye, 1915 senesinde Rizede karsiliyor bizi. Rukiyeden sonra sehirden sehre gidiyoruz. Susmanin baska bir halini bu defa Sarkiste, Mihmigda, Lenada ve digerlerinde okuyoruz. En sonunda baska bir dilde susmanin insani nasil caresiz biraktigini Samirra gösteriyor bize, 2019da Ankarada. Kelimeler basta olmak üzere zaman icerisinde insanlar, asklar, meslekler, evler, yollar her sey degisiyor ama degisen pek bir sey yok aslinda. Bu cografyanin hikayesi de kendini tekrar ede ede büyüyor. Susmak Derdi buna bir itiraz Yagmur yagmadi, kizil bir ses gecti bosluktan. Boslugun uzayan damarlarinda bir anin pihtilasmasi vardi sonra. Yagmur yagsaydi, öyle bildigi gibi en sert haliyle can acitan; onu kendine getirebilirdi. Yagmur yagsaydi, daga bakardi örnegin; orada köyünü, köyünün eski halini görürdü, sessizlik icinde bütün seslerini giyinmis bir cocugun yüzü büyürdü ardindan, cocugu olurdu bu evvela, ardindan torunu. Yagmur yagmadi, pörsümüs bir görüntünün ucunda duruyordu, bundan emindi artik. Tenine batiyordu bu bilmek hali, cani aciyordu. Göge bakiyordu, dagilmis ince bir hamur gibi acilan bulutlara Gögün bu haline bir anlam veremiyordu.