Birlikte yasamin sonucu ve teminati olan kültür, insanin cevre ile arasindaki müdahale degiskeni olarak, maddi-manevi tüm ihtiyaclari karsilamak icin üretilen veya kabul edilen ürünler ve hayati düzenleyici unsurlardan olusan ögeler toplamidir. Bircok unsurdan olusmasina karsilik her kültür, bu unsurlardan en baskin olani tarafindan sekillendirilmis, mevcut kültürden kaynaklanan sorunlar da yine kültürü sekillendirilen baskin unsurlar üzerinden elestiri konusu yapilmistir. Dolayisiyla kültür, ciddi dönüsümler gecirerek mevcut durumun farkli yönde seyretmesine neden olmustur. M.S. IV. yüzyilda Ammianus Marcellinusun Romanin yasamis oldugu kültürel degisimi betimlemek icin velhasil filozof yerine sarkici, hatibin yerine tiyatro ögretmeni davet edilir ve kütüphaneler mezarlar gibi temelli olarak kapatilirken su orglari ve arabalar kadar devasa lirler ve hünerlerini sergileyen oyunculara agir gelen flüt ve müzik aletleri üretilir ifadesini kullanmistir. Tarihci Marcellinusun kültürel hayata yönelik bu tespiti, üzerinden on alti yüzyil gecmesine ragmen endüstri araciligiyla bir kez daha gündeme gelmistir; tek bir farkla, o zaman bu degismeye eslik eden dinin artik bir hükmü yoktur. Bu tarihsel sürecte degisen, aktörler ve kullanilan araclar olmustur. Diger bir ifadeyle mevcut kültürel unsurlar degerini yitirerek bozulmus ve bunlar karsisinda önemsiz görülen seyler ön plana cikarilmistir. Bu bakimdan ilk uygarliklardan post-moderniteye uzanan sürecte yasanan kültürel dönüsümler, kimi düsünürler tarafindan benimsenirken kimi düsünürler tarafindan ise elestirilmistir. Bu calisma, 20. yüzyila damgasini vuran bu dönüsümleri kültürün metalasmasi cercevesinde ele alan Theodor W. Adornonun elestirilerini ve bu süreci asma imkanlarini tartismaktadir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.